
Bir aldatının yüksekliğinde kayboldu
ışık ve güncesi ölen dervişe düştü yolum aşkın da haznesinde saklıydı umut ve
feveran etti kâinat aşkı uyutan dürtülere isyan etti zaman oysaki zaman da
mekân da izafiydi hatta bedenimdeki ritmik kaygılar ben sadece acıyla eşleştim
sadece açılandırdım acılarımı belki de en dik başlı acıydım elbet beni gözetip
koruyan Rabbimin nezdinde ulaştığım kaçıncı basamaktı da zincirlerimi kırmıştım
işte tüm acımı ve demiri dahi eriten İlahi Aşkın ateşiyle ve kırıldı ortadan
tam ikiye neydi sahi dellendiren evreni de dilimde dualar yüreğim yanarken
nasıl oluyor da huzura ermiştim dünya denen cehennemin tam da merkezinde?
Top yekûn b/astırıldı isyan
Firar etti melekler aslında acının
taslağında
Saklıydı ihaneti nefsin
Bir de görmeyen gözler,
Engelli yürekler
Mecazi bir firarın da baş tacı idi
elbet
En çok mazlum en çok acı
Ç/ağlarken indinde mabedin
Cüret eden hangi zalimse
Örtüşen nefreti üstünde saklıydı eli
mazlumun
İtibar etmediği hangi kinse
Nefreti anadan üryan yaşayan ve
yaşatan iblisin de
Düşmüş olsa da gölgesi üstüme ve
üstüne mazlumun.
Bir figandı taşan mekândan
Zamansa durmuştu ayan beyan.
Ne bir sırdı asrın denk düştüğü o tek
salise
Ne de sınandığına vakıf sefil
gölgeler
Aşkı da iman gücünü de reddeden
Bir bilinmeze hükmeden
Cereyan eden onca sır ki
Saklı tutulası yerin dibinde
Kimse bıçaklayan birbirini sırtından.
Bir vaveyla idi belki de uçuşan yere
göğe
Sığmayan
Hazanın lehçesinde
En payidar lehçe
Elbet dumura uğrayan bir gölgeye
Asla itibar etmeyen masum ve mazlum yürekler
Kotardıkları kadar
Güçlerini kaybetme noktasında
Bahşedilen İlahi Güçle
Kaldıkları yerden devam eden yola ki
Katıksız Allah yolunda.
Sabırsız fanilerin dahi yola geldiği
Bir hayat çeşmesi ki
Damlayan musluktan umut ve iman diye
diye.
Her karanlıktı aydınlığı tepeye taşan
Her azınlıktı ruhunu şeytana satan
Elbet vakti vardı da bunca günahın
Vakur bir sessizlik
Rabbine itikat eden nice mümin
Aşkı da şerh düşen evrene
Tüm yüreğiyle ve serveti iken
İçinde saklı inancı
Zaman zaman iblisçe sorgulanan
Ama asla dönmeyen yolundan.
Derken bir yıldız doğdu geceye
Sonra güneş
Sonra yükselen bir rahle
Seccadesinden ayrı düşmeyen
Yüreğinin ve sevginin gücüyle
Elbet gün doğacaktı karanlığı delen
Elbet ruh doyacaktı
İlahi Aşkına tutunan kimse
Elbet değirmen öğütecekti nefsi ve
güdüleri ve ihaneti
Üstlenen kimse
Hangi Allah’ını bilmezse çıkan yoluna
müminin
Hangi kâfir rüzgârsa
Dinmek bilmeyen elbet inancın saklı
tutulduğu.
Yüreklerden sonsuzluğa uçuşan
Birer ikişer büyüyen bir huzur ki
Kat etmek ve alt etmek kötüyü
Yaşasın kötüler için cehennem.