Bir Şeyler Karalamak İstedim Senin İçin
Şimdi aynı şehri solukluyor ,
şehrin yalnızlığını ,
farklı iklimlerde yaşıyorum.
Caddelerinde parfüm  kokulu kum fırtınası.
Bir gölge gibi yağmur dolmaya hazır .
Dalgalarında deniz tadı,
bulutlarında yağmur sıcağı.
ay ışığına soyunmuş gece yosması gibi.
Sıcak ve ıslak 
ve bembeyaz .

Bu gece ,
düşlerimi kanatlanmaya hazır,
deniz kuşlarından seçtim.
Gemilerim en fırtınalı denizlerde,
şişirdi kağıttan yelkenlerini.
Ben bu denizlerin,
bordasına yapışmış ,
bir lodos esintisiyim şimdi.

Bu kente
Epey zamandır seni görmüyordum .
Geçen akşam eve dönerken ,
bizim sokağın baş kısmında,
sen  aklıma düştün.

Özenle seçilmiş sözcükler kurdum.
Duygu yüklü cümleler, 
hüzünlü dizeler, 
rumuzlu harfler kurdum içimden. 
Hatta yer yer sana dair küskünlükleri, 
karamsarlıkları, kırılganlıkları …

Dallarından soyunmuş sonbahar gibi,
çekilip gittin.
Masa üstü vazolardan ,
Ahşap çerçeveli resimlerden,
buruşturup atılacak takvim yapraklarından.
Ve sonra sıra sıra
çağla yeşili gözlerin 
ve başak sarısı saçların.

İçimden gelmese bile.
bir şeyler karalamak istedim senin için.
Vakit erken değildi,
gecenin geç saatleri.
Ve sonra... 
Öfkemden gözyaşları dökmeye çalıştım, 
beceremedim. 

Bu gece
İlk nefesle buğulandı ayna.
Senin yokluğun , 
ve senden her şey içinde mevcut .
Nasıl mevcut olmasın .
Gerçek olup da gerçek olmadığından mı? 
Ve dahi oynaya düşen görüntüne ,
kimse dokunamadığından mı?
Yan yanayız derken ,
buğu başka tütüyor…
Uçup gidiyorsun
ihanetin ne olduğunu o zaman daha iyi anlıyorum.

Belki
Ama gecenin asıl ürperticiliği ,
sana dair taşıdığı benzeyişten olmalı .
Ve sırrı. 
Ve yalnızlığı

Bu gece
Seni yazmak istiyorum.
Sarı saçlarını yazmak istiyorum.
Kanadı kırık  bir güvercin oluyor yüreğim.
Bir rüzgar,
senden bir tebessüm bırakıyor.
Altın ışıklar bırakıyor gökteki ay
kendimi sana bırakıyorum.

Ve sonra alışıyorum ben de
Posta katarını gözleyip telefonların kırık ziline.
Hoşça kal deniz kuşum
Hoşça kal lodos rüzgarım
Beni unutma ...
Gözlerim hala aynı yerde,
ıslanmış resmine takılı.
 
Ne kadar ışık alırsa o kadarını veriyor. 
seni gösteriyor. 
kirleniyor ,
bulanıyor, 
kırılıyor, parçalanıyor, dağılıyor, 
üstelik içinde sen.

Bu gece,
uzakta  tan ağarıyor .
Usulca küsüyor bir yaprak dalına.
Ağzının yarısı tütüne batmış 
bir işçinin hızlı hızlı adımlarını duyuyorum.
Pencerede  sarmaşık çiçeği .
Senin ağlatan mektupların var elimde.
ve adın sayıklıyorum ,
kaç defa.

Üzerimde bir emanet gibi .
Güneşin ilk ışıkları.
Ben de çekip giderim diyorum .
Sen olmasan bu şehirde .
Çekip giderim buralardan.
Aklımda ,fikrimde ,kalbimde ,
sen olmasan .

redfer  

( Bir Şeyler Karalamak İstedim Senin İçin başlıklı yazı redfer tarafından 15.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu