Nereye giderseniz gidin, insanın gözüne, yüzüne, sözüne, özüne ve hareketlerine bakılır. Beden dili, karşılamanın ve izlenim oluşturmanın ön koşuludur; davranışlarınız ise kişiliğinizin yansımasıdır.

Restorana gittiğinizi düşünün; garson bir elinde sigara, diğer elinde kahveyle sandalyeye yayılmış, yüzünüze bile bakmadan:
“Ne istersiniz?” diye soruyor.

Bir butiğe girdiniz diyelim; görevli kanepeye uzanmış, istifini bozmuyor. Böyle bir yerde alışveriş yapmak ister misiniz? “Siz hiç zahmet etmeyin, ben beğendiğimi alır, ücretini masaya bırakıp giderim,” mi dersiniz?

Mutfakta en tahammül edemediğim davranışlardan biri ise, elini arkaya koyup gezilmesidir. Şef de olsa, çırak da olsa fark etmez. Bu hareket bana hep tarlada çalışan işçileri hatırlatır; karpuz, çilek, elma ya da zeytin toplayan emekçiler sıcağın altında kan ter içinde çalışırken, çavuşlarının ağır ağır dolaşıp onlardan daha fazla yevmiye almasını…

Bu rahatlık ve özgüveni “arkalarından” aldıkları belli oluyor...

( Eli Arkaya Koyma başlıklı yazı berberce tarafından 15.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu