Serbest Kürsü / Nesir

Eklenme Tarihi : 6.05.2009
Okunma Sayısı : 1805
Yorum Sayısı : 1
KÜTÜPHANELERİN YALNIZLIĞI

M.NİHAT MALKOÇ

Her yıl adet olduğu üzere kütüphaneler haftası kutlanır. Bu hafta içerisinde her yıl tekrarlanan klişe, beylik lafları tekrarlar dururuz. Fakat okuma yolunda bir arpa boyu yol alamayız. Geçen zaman, kütüphanelere olan ilgiyi artırmıyor. Kütüphanelerimiz yalnızları oynuyor. Çünkü kütüphanelerimizi gençlerimize sevdiremedik bir türlü… Mevcut kütüphanelerin fizikî durumu insanların içini daraltıyor. Oysa kütüphaneler beş yıldızlı oteller kadar ferah ve geniş olmalıdır. Hatta kütüphanelerin içinde havuzlar bulundurulmalıdır. Su sesi insanların zihnini rahatlatır, huzur verir. Kütüphaneye giden kişi okumanın dışında bir kısım ihtiyaçlarını da giderebilmelidir. Mesela kitabını demli bir çay eşliğinde okumak istiyorsa, canı bir limonata çekiyorsa bunu temin edecek ortam sağlanmalıdır kendisine.

Kütüphanelerde istihdam edilen personel, kitapları sevmelidir her şeyden önce. Kütüphane memurları kitapların içeriği hakkında yeterli bilgi sahibi olmalıdır. Kütüphaneye gelen kişileri güler yüzle karşılamalıdırlar. Bu mekânlara gelen kişiler bir misafir gibi düşünülmeli ve ona göre özenle ağırlanmalıdır. Bu mekânların sürekli havalandırılması gerekir. Buradaki kitapların tozu düzenli olarak alınmalıdır. Okuyucu, kitabı alınca üzerinde bir parmak tozla karşılaşmamalıdır. Kütüphaneciler okuyuculara yardımcı olmalıdır. Hangi kitabı nerede bulabileceği konusunda yönlendirici olmalıdır. Günümüzde kütüphanelerdeki kitaplar, hazırlanan programlara kaydediliyor. Bilgisayarın bir tuşuna basınca hangi kitabın bulunduğu, hangisinin emanet verildiği kolayca anlaşılabiliyor. Kütüphanelerin kayıtları bu programlarla düzenlenirse görevlilerin işleri çok kolaylaşır, okuyucular daha iyi hizmet alır.

Son yıllarda kütüphanelerimizin çoğuna günlük gazeteler giriyor. Bu son derece önemli bir yeniliktir. Kütüphaneler sadece kitapların bulunduğu klasik okuma yerleri olmaktan çıkarılıp bir anlamda bilgi evlerine dönüştürülmelidir. Gazeteler, habere ve bilgiye ulaşmanın önemli vasıtalarındandır. Kütüphanelerdeki gazete bölümleri kitap bölümlerinden daha çok ilgi çekiyor. Gençler daha çok gazete okumayı tercih ediyorlar. Fakat sadece gazete okumak için kütüphaneye gelenlerin önemli bir kısmı zamanla kitap bölümlerine de uğruyorlar. Bu onların kütüphaneye ısınmasını, kitapla barışmasını sağlıyor. Bu az bir şey değildir aslında. Ne şekilde olursa olsun gençleri kütüphanelere çekmenin yollarını aramalıyız. Gerekirse kütüphaneye gelenlere bedava çay servisi bile yapabilmeliyiz.

Yeterli hizmet almak için kütüphanelerin imkânları artırılmalıdır. Son yıllarda çoğu kütüphane bilgisayar ve internet ağlarıyla donatıldı. Kütüphanelerimizin çoğunda internet bağlantılı bilgisayarlar var. Fakat bunların sayıları yeterli değildir. Daha evvel belirttiğim gibi kütüphaneleri sıkıcı dört duvar arası olmaktan kurtarmalıyız. İnternet bağlantılı bilgisayarların kütüphanelerde yaygınlaştırılması bunu sağlayan önemli unsurlardan biri olacaktır. Bedava faydalanma imkânı sağlanan bu bilgisayarlar sayesinde gençlerimiz, içerisinde neler olduğu çok da belli olmayan internet kafelerin bedenen ve ruhen sağlıksız havasından kurtulacaktır. Böylelikle gençlerin sağlıklı ruh gelişimi sağlanacaktır. Riskler bertaraf edilecektir.

Gençlerin kütüphanelerin sadece bilgisayarlarından yararlanması, kitap bölümlerine uğramaması doğru bir davranış olmaz. Gençleri gazete ve bilgisayarlarla kütüphanelere çekeceğiz; özel gayretlerimizle onlara kitabı da, dergiyi sevdireceğiz. Okuma davranış haline dönüştürülebilirse sonrası çorap söküğü gibi gelir. Dergiden söz etmişken şunu da belirtmeden geçemeyeceğiz. Kütüphanelerimize gelen dergilerin sayısı çok azdır. Fikir olarak bölücü ve zararlı yayın yapmayan bütün dergiler kütüphanelerin ilgili bölümlerinde bulundurulmalıdır. Zira Cemil Meriç’in dediği gibi “Dergi hür tefekkürün kalesidir”

Gençliği zararlı davranışlardan, kahve ve internet kafe köşelerinden kurtarıp topluma kazandırmak istiyorsak yapacağımız ilk iş okumayı cazip hale getirmektir. Bu da kütüphanelerin her açıdan modernizasyonuyla ve zenginleştirilmesiyle olur. Kabul edelim ki bugünkü kütüphaneler mevcut şekilleriyle sadece ödev yapmak için gidilen sıkıcı ortamlardır.
( Kütüphanelerin Yalnızlığı başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 6.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.