Sen de bu sabah perdelerini çekip şehrine baktığında

Gizli bir sevinçle "kar yağmış" dedin mi?

Sonra koşarak evdekilere haber verdin de
Herkes pencerelere koştu mu?
Sonra şehrin beyaz örtüsüne hüzünlenip
Kaybetmek istemediklerini düşündün mü?

Ya da gitmek istemediklerini…

Hani hiç sevmediğin bir şehri
O’nun gülümsemesiyle anımsadığın oldu mu?

Ya da pürüzsüz cildine dokunur gibi

Hani karşındaki o unutmak istediğin ama bir türlü beyninden söküp atmaya kıyamadığın kadının

Bir geyşaya dönüşen çarpık hayallerinden bozma bir hüzün
Kapladı mı seni de...

 

 

 

Ne soğuk bir hava oysa...

Her şey her yer ne soğuk...

Her sabah yepyeni bir manzara görecekmiş gibi camlara koşup,

Değişen hiçbir şey olmadığını görmek ne soğuk...

Düşüp yuvarlanan bir bozuk paranın peşinden koşarken

Kelimelerin üzerine basa/basa yürümek ne soğuk...

Dizlerine kadar battığın karda yürümekte ne var

Boğazına kadar battığın kelimelerin içinde yüzmek ne soğuk...

 

 

Seni gündüz gözüyle sarhoş edecek kadar,

Ağlamaktan gözlerinde isyan birikecek kadar

Gideceğin istikameti unutup Eros denilen lanet olası canavara Hazırlıksız yakalanıp

Ve hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edecek kadar
Üşüttün beni...

Ah ne soğuk bu yakıcı aşkın narkozunda kalmak...

Kalıp hiçbir şey hissetmeden acı çekmek...

Acını anlamadan sürüne/sürüne kaybolma özlemiyle
Karı seyretmek...

 

 

Ah işgal altında yüreğim

Bu yüzden yazdığım her kelime yere döküldü...

Bu söz yığınını kim kaldıracak düştüğü yerden (?)

Hiç kimse...

Belki benim gibi çocukça zannedilen sevda kapanlarına tutulanlar Fark edecek hazinemi...

Eğilip alacaklar yerden çamura bürünmüş her bir kelimeyi...

"- Bak ne buldum" diyerek sevgililerine gösterecekler...

"- At o pis şeyi " diyecekler onlara...

Ve benim gibi çocukça aşk yaşayanlar bilecekler kıymetini yinede...

İnadına yıkayıp bazı kelimelerimi

Saklayacaklar yastık altlarında...

 

 

Sevgilim;

Her gece adın dudaklarımdan bulutlara yolladığım ayrı bir şiir

Ve her kar tanesi sen dolu belleklerde yitmeyen bir fikir…

Sabah erken uyanan insanlar,

İlk kez tanık olacaklar bir şairin intiharına…

 

 

" qizLi özNe "

 

 

İnsan yoktu ve sınır yoktu...

İnsan geldi ve elindeki tebeşirlerle sınırlar çizmeye başladı....

 

( Kar başlıklı yazı Gizli Özne tarafından 8.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu