Kurban, kulun ALLAH (cc)’a yaklaşmak ve onun rızasını kazanmak maksadı ile hususi bir hayvan kesmesidir.

İnsanlık tarihi boyunca bütün dinlerde kurban ibadeti bir şekilde var olmuştur. Hazret-i Âdem’in oğulları Habil ile Kabil’in ALLAH (cc)’a kurban takdim ettikleri Kur’an-ı Kerim’de Maide suresi 27. ayet-i kerimesinde haber verilmektedir. Ayrıca ilahi dinlerin hepsinde kurban ibadetinin hükmünün konulduğuna Hac suresi 34.ayet-i kerimesinde işaret edilir.

İslam dininde kurban ibadeti önemli bir yer tutar. Kur’an-ı Kerimde Kevser suresi 2. ayet-i kerimesinde “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” emrinin ümmeti de kapsadığı görüşünde olan Hanefi mezhebi âlimleri, Peygamber efendimiz (sav)’in de birçok hadis-i şeriflerinde kurbanın kesilmesine işaret buyurduklarını delil göstererek vaciptir demişlerdir. Nitekim Hz. Peygamber (sav) efendimiz “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın.”(İbn-i Mac’e, Edahi-2:Müsned,2, 321)buyurmuştur.

Kurban sırf ALLAH (cc) rızasını kazanmak için kesildiğinden, onun etini, derisini, yününü, iç yağını vs, satıp kurban sahibinin giderlerine harcamak caiz değildir. Kurbanı kesmesi karşılığında kesecek olan şahsa kurbanın derisinin verilmesi ya da onun üzerine pazarlık yapılması dinen caiz değildir.

Adak (nezir) olarak kesilen kurbanın adakta bulunan kimse ve onun bakmakla yükümlü olduğu kimseler (babası, annesi, çocukları, hanımı, torunları) yiyemezler. Şayet yerlerse onun maddi bedelini bir fakire öderler.

Akika (doğan çocuk için ALLAH (cc)’a şükür babında kesilen kurban) ise, çocuğun doğduğu günden buluğ çağına erinceye kadar kesilebilirse de, tavsiye edilen ilk yedi günde kesilmesidir. ki bu da müstehaptır. Akika olarak kesilen kurbanın etinden sahibi, ailesi, dostları yiyebileceği gibi tamamını tasadduk da edebilirler.

Bütün ibadetlerde olduğu gibi kurban ibadetinde de bir takım şartlar koşulmuştur. Bu şartlar kurbanı kesen insanlarla ve kurban kesilen hayvanlarla olmak üzere ikiye ayrılır. .

KURBAN KESENLERLE İLGİLİ ŞARTLAR

A-Müslüman olmak; İslam dininin bütün ibadetlerinde Müslüman olmak şartı ilk önce gelir. Gayrimüslimler önce iman etmekle mükelleftirler. İman ettikten sonra ibadet etmekle yükümlüdürler. Müslüman olmayanlar kendilerini ibadet bazında muhatap almayan İslam’ın hiçbir emrini eda etmekle mükellef değildirler.

B-Zengin olmak; Kurbanda aranan zenginliğin ölçüsü zekât ve fıtır sadakasındaki ölçülerle aynıdır. Asli ihtiyaçların dışında 85 gram altın ya da mukabilinde mala sahip olmak. Normal bir gelire sahip olan insanların yıllık gelirlerinden artırabildikleri miktarı 85 gram altın tutarında paraya tekabül ediyorsa kurban kesmekle mükelleftirler.

C-Yolcu olmamak; Yolcu ya da misafir olanlara kurban kesmek vacip değildir. Ancak istemeleri halinde onlar da kurban kesebilirler. Yolcu olan insanın maddi durumu kurban kesmeye müsaitse, yolculuktan evvel vekâlet vermek suretiyle ya da gittiği yerde kurban kesmek suretiyle ibadetini eda edebilir. Ama yine de seferi olmaları münasebetiyle tercih kendilerine bırakılmıştır.

D-Akıl baliğ olmak; Çocuklar kurban kesmekle mükellef değildirler. Fakat zengin olan çocukların vasileri tarafından onların adına, onların malından kurban kesilmelidir.

KURBAN KESİLECEK HAYVANLARLA İLGİLİ HUSUSLAR

1-Yalnız koyun, keçi, deve ve sığır cinsinden hayvanlar kurban olur.

2-Sığır cinsi iki yaşını, deve cinsi beş yaşını doldurmuş olmalıdır.

3-Koyun ve keçi bir yaşını doldurmuş olmalıdır. Ancak kuzular 7–8 aylık olmalarına rağmen bir yaşında gibi görüntü veriyorsa onlar da kurban edilebilirler.

4-Koyun ve keçi bir kişi adına kurban kesilebilir. Deve ve sığır cinsi ise yedi kişiye kadar kurban kesilebilir.

5-Gözlerinden biri veya ikisi kör olan hayvan kurban edilemez.

6-Dişlerinin çoğu düşmüş ya da dökülmüş olan hayvanlar kurban edilemez.

7-Kulağının yarısından fazlası olmayan hayvan kurban edilemez.

8-Boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırılmışsa bu hayvan da kurban edilemez.

9-Kulak ve kuyruğunun yarıdan fazlası kopmuş olan hayvan da kurban edilemez.

10-Çok hasta, çok zayıf ve topal olan hayvanlar da kurban edilemez.

11-Kurban vekâleten kesilebilir. Bu ister yurt içinde ister yurt dışında olsun fark etmez kurbanını vekâleten kestirmek isteyen bir Müslüman bir başkasına vereceği vekâlet yolu ile kurbanını kestirebilir.

12-Hayvanın boynuzları uzun ve sivri ise onların ucundan çevreye zarar vermeyecek kadarını kesip törpülemek caizdir.

13-Kurbanın bedeli kesinlikle bağış olarak bişr fakire verilemez. Vacip olmuşsa kan akıtılması ve kurbanın ALLAH rızası için kesilmesi lazımdır.

14-Büyükbaş olan hayvanlar üç ya da beş kişilik diye sınıflandırılamaz. Büyük baş olan bir hayvanı 1 kişiden 7 kişiye kadar ortaklar kesebilir…

Kesmiş olduğumuz kurbandan asıl maksat ALLAH (cc) rızasını kazanmaktır. Özünde ALLAH (cc) rızası olmadan kesilen hayvanlar kurban sınıfına girmezler. Kurbanın yenilebilen hiçbir parçası zayi edilmemelidir. Kurban ibadeti hem niyeti ile hem de ameli ile yerine varmalıdır.  Eti ile derisi ile fakirlerin istifadesine sunulmalıdır. Kurbanı mümkün ise birinci gün kesmeliyiz. Ama ikinci ve üçüncü günlerde de kesilebilir. Ayrıca arife günü sabah namazından dördüncü bayramı günü ikindi namazına kadar farz namazlardan sonra teşrik tekbirleri unutmamak lazımdır. ALLAHUEKBER ALLAHUEKBER LAİLAHE İLLALLAHU VALLAHU EKBER ALLAHUEKBER VELİLLAHİLHAMD.

 

( Kurban İbadeti Ve Önemi başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 10.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu