Hüzün Kovan Kuşum
Tüm pencerelerim kapalıydı hayata,
Gözlerim her sabah yalnızlığıma açılırdı.
Hüzün kovan kuşum,
Tavan arasında sarı sandıkta basılı anılarım
Çakışınca yollarımız asırlık bir handa
Çözüldü avucumuzdaki kırağılar
Uyandı gamzelerimizde, kirpiğine çiğ düşmüş çocuklar
Düşünce hayatın arka sokaklarına
Kenetlendi ellerimiz,
Elif bildik kırgın suretlerimizi
Düşlerimize değmesine izin vermedik çamurlu ellerin
Gülmek yenilenmekti, lügatimizde,
Güldükçe güçlendik,
Unutmadık! Pusudaydı ölüm kapı arkasında
Güldük geçtik
Asi şarkılar söyleyen hırçın birer çocuktuk
Hüzün kovan kuşum
Akide şekerini anımsatan tadıydı
Damağımda dostluğundan arda kalan
Hüznün koynundan çaldın beni,
Küf tutan avuçlarımda avuçların.
gülbeyaz sarıoğlu
ikibinonbirin/üçüncüayının/dokuzuncugünü