[email protected]

       Dünya sallanıyor…

          ABD’nin ikiz kulelerine yapılan saldırıyı bahane ederek girdiği Irak’ta ölenler bir milyonu aşmış, ülke ekonomisinin ne altı, ne de üst yapısı kalmıştı.

          Canım petrol, batılarının iştahını kabartmaya devam ediyor…

          Halkını yıllardır sömüren, batıya parasını kaçıran kırk yıllık diktatörler de diken üstünde…

          Kaymağın sonu geldi…

          Darbe diye diye, gazetecileri, profesörleri ve askerleri içeri aldık. Askeri müdahalelere sıcak bakmayan ve bununla mücadele eden hükümetimiz BM ve Gönüllü koalisyonun aldığı “Askeri Darbe” kararına da temkinli yaklaşıyor... NATO Çerçevesindeki bir hava harekâtı için de F-16 Savaş uçaklarımız yine de hazır kıtaymış.  Kara harekâtının olmayacağını söyleyen ABD’den sonra Türkiye de Libya’nın toprak bütünlüğünün güvence altına alınması konusunda da ısrarlı… Olması gereken zaten bu… Gelişmeler kriz masasında her karara ve olaya gebe. Umarız Libya’nın toprak bütünlüğü ve kaynaklarının peşkeş çekilmesine karşı politikayı devam ettirir ve Libya’nın Libyalıların olduğunun peşini bırakmayıp, dünyaya anlatır ve takipçisi oluruz. Bunu hep birlikte yakında göreceğiz.

           Libya’ya Birleşmiş Milletlerin aldığı kararla girildi… Fransa’yla saldırıldı… Almanya kesinlikle operasyona katılmadı, Türkiye çekinceli ve bölgenin ikinci bir “Kerbela” olmasını istemiyor.   Bakalım hangi ülke petrolün kaymağını yemeye teşebbüs edecek.. Var mısınız iddiaya… Bence ABD bu kaymağı kimseye yedirmeyecek.  Yine bir bahane bulup, dalacak…  Umarım yanılan ben olurum…

          Depremler fay yaratır…

          Ortadoğu’da diktatörler fayın içinde sinmiş,  ilerliyor… Fas’tan İran’a kadar her ülkenin diktatörleri BOP’un kıskacında. Umarım artçı sarsıntılar Türkiye’yi teğet geçer…

          Batı, sömürmeyi düşündüğü ülkelerde hiçbir zaman demokrasi getirmeyi, halkların bilinçlenmesi ve refahını düşünmez.  Dünya’nın oluşumundan günümüze yaklaşık 4,5 milyar yıl geçmiş ve hala insanlar kargaşa ve savaş içinde demokrasi ve medeniyet getirme çabasında… Güçlü daima zayıfı ezme peşinde, “Benden daha zengin olmasın” kurnazlığı içinde. İşte insanlığın ayıbı da bu olsa gerek.. Sorun paylaşamamak… Sorun hakça bölüşememek… Paranın sıcak yüzü insanı ve ülkeleri yakıyor, hem de cayır cayır…

          Büyük Ortadoğu Projesi’ni bir kenara bırakıp, gözümüzü ülkemizi yakından ilgilendiren Akkuyu’da yapımı planlanan Nükleer Santrale çevirelim;

          Dünya’da teknoloji denildiğinde hangi ülke aklımıza gelir? Tabii ki ufak tefek dediğimiz ve beyinleri süper çalışan Japonlar. Ülkeleri şimdilerde ABD’nin atom bombası attığı Hiroşima’dan sonra ikinci büyük felaketle karşı karşıyalar… Nükleer santrallerini soğutma derdinler ve sızan radyasyonun gıdalara da karıştığını tespit ettiler… Dünya’nın 30 ülkesinde 438 nükleer santral ve 42 yapılacak inşaat ile her insan risk altında…

          Mersin’in Gülnar İlçesi yakınlarındaki Akkuyu mevkiinde kurulması planlanan ve Rusya’nın ihale edeceği Nükleer Santral Projesi’ni hep birlikte ne kadar tartıştık? Nükleer santral nedir, ne değildir? Güvenliği nasıldır? Deprem ülkelerinde kurulmasının sakıncaları nedir? Kaç şiddetinde depreme dayanıklıdır? Yangın çıktığında neler yapılması lazım? Çevresinde zarar görecek insanlar ne kadar eğitimli? Komşularımız her hangi bir olumsuzlukta ne kadar etkilenecek?  Hiç bunları tartıştık mı?  Ama biz varsa yoksa boşa geçen atışmalardan ucuz darbe söylentilerinden ve ele avuca alınmayacak basit konulardan böylesi önemli konuları kulak ardı ediyoruz. Şimdilerde tatlı yiyelim tatlı konuşalım zamanı!  Basın günlerdir  “Tatlıses” diyor, başka bir şey demiyor! Sayın Başbakan Akkuyu’da atılacak adımın dünyaya örnek olacağını Nükleer Santralın proje ve güvenlik yönünden Japon santrallerinden çok daha farklı olacağını söylemiş.  Bu güzel, emniyetliyse eyvallah… Bende size bir soru sorayım;  Evinizde size bu haberi seslendiren TV’nin hangi ülkede üretildiğini söyler misiniz? Rus mu? Türk mü? Çin mi? Japon mu? Yoksa başka marka mı? TV’nizde BEKO veya ARÇELİK yazıyorsa bir zahmet içini de dikkatlice açın veya açtırarak bir bakın, parçalarının hangi ülkede üretildiğini inceleyin, kullandığınız ürün ara mal mı, yoksa tüm parçaları ülkemizde mi üretilmiş bir bakın,  o zaman ne demek istediğimi anlarsanız…

          Sağlıcakla kalın…

Ertuğrul Erdoğan

20 Mart 2011/ Bursa

www.erdoganlaedebiyat.com

( Tv Niz Ne Marka başlıklı yazı ErtğrulErdoğan tarafından 20.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu