Minarelerden dağılıyor düşlerim,
Uğruna düşmüşlüğümün teyemmüm susuzluğunda…
Bana gelişlerinin sefer sonlarında,
Uzak ihtimallerde yığılıyorum,
Parmakların kumral kadının perçemini tararken,
Dualarımın saçını yoluyor rüzgârlar…
Yıkıntıların ortasında şehirler sevdalı…
Adın adımın yanında soluk alıyor,
Eğik harflerle bitişik vurguların içinde…
Ölü şiirler biriktiriyorum,
Tabut izleri çivilenmişken sırtımda…
Yılmadan secdeye iniyor bakışlarım,
Sen dipsiz kalelerde olmuşken asi sancak,
Ve kavuşmak dudaklarda nasıl da keskin adak…
Tentürdiyota sevdalıyken kan rengi yaşam…
Şarkıların nazarında,
Gölgenin nakaratında,
Kurşunlarını döktüm,
Ayrılınca yapraklar yârinden…
Yağmur, kırbacıyla büyür bulutlarda,
Tortusu gölgene hapsolmuş doğumhane sancılarında…
Kahrın gönüllü yolcusuyum,
Toprağa sinmiş izine tutunurken tırnaklarım…
Çektiğim her fiile olumsuzluk ulanırken,
Eskimiş mektuplarınla yıllarca yıprandım…
Nokta oldu aşkımız…
Çekimli hüzünler maskelenirken suretlerde,
Sokulurum kör akrep gibi…
Düşlerinin köşesinde,
Dalgınlığıma çentik olsun ellerin…