Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta Simon Peres karşısında aldığı tavır ve söylediği sözler hem iç hem de dış politikada sonuç verecek niteliktedir. Erdoğan’ın çıkışı; barış talep eden, mağdura sahip çıkan, zalime tepki veren, haklı bir çıkış olmuştur. Türkiye’nin güçlünün yanında değil, haklının yanında yer aldığını göstermiştir.

Bu çıkış, Akp adına değil, Türkiye adınadır, mazlum ve mağdurlar adınadır. Bu çıkış mağdurların ve mazlumların hissiyatına tercüman olmuştur. Bu tavırla günümüz dünyasına, ‘adaletin kuvvetli olduğunu, kuvvetlinin de adil olması gerektiğini’ hatırlatmıştır.

Bu çıkışta, Türkiye’nin bölge gücü olması açısından önemlidir. Türkiye’nin uluslar arası arenada bu şekilde boy göstermesi, mağdur ve mazlumdan yana cesaret edilmeyen tavrı hafife alınamaz. Bu duruş Türkiye’nin politikasını değiştiren değil, pekiştiren bir hamledir. Gücü, haklı duruş üretir. İtibar toplayan hem Erdoğan, hem Türkiye olmuştur.

Başbakan doğru zamanda, yerinde, hızlı, cesur ve sonuç veren tepkileriyle dış politik arenaya da çıkmıştır. Cumhuriyet tarihinde silik bir politika izleniyordu , Türkiye bu kötü imajdan kurtarılmıştır. Başbakan çıkışıyla sadece doğru yapmakla kalmamış, iç siyasette hiçbir hamlenin veremeyeceği neticeler elde etmiştir.

Erdoğan, ilahlık iddiasındaki uluslararası sistem lortlarına kulluk eden soysuzların denge hesaplarına tükürmekle, sessiz ve çaresiz vicdanların sözcülüğünü yapmıştır.

Erdoğan’ın duruşu, İsrail ve yalakalarını yerin dibine geçirirken, dünya Müslümanlarının başlarını göğe erdirmiştir. Güçlünün karşısında zayıfı, haksızın karşısında haklıyı savunmuştur. Bu tavrıyla dünyayı sarsmış, sallamıştır. Zalimlerin saflarında dehşet, mazlumların saflarında sevinç ve ümit rüzgârları estirmiştir.

Bu tavırla yok kriz çıkar, dolar fırlar, faiz yükselir, borsa çökermiş… Ya onurumuz çökseydi daha mı iyiydi? Zaten Yahudi finansörlerin yaptıklarıyla kriz çıkmadı mı? Dolar fırlamadı mı? Borsalar ve ülkeler çökmedi mi? Daha ne çökecek? Bırakın biz İsrail olmadan da daha rahat yaşarız. Ya Türkiye olmadan İsrail nasıl yaşar?

İsrail Abd ve Batının defosudur ve sırtlarındaki kamburlarıdır. Bu çatışmanın bedelini her geçen gün Abd ve Batı ödemektedir.

İmf’nin sahibi Yahudiler değil mi? İmf üzerinden saldırlar devam edecekmiş. Zaten saldırısız günümüz yok ki! Yıllardır Türkiye’nin ekonomisini çökertmeye çalışan İmf (İsrailli - İnsafsız Masonlar Federasyonu) değil mi? İmf’yi isteyen, yazıp çizerek kamuoyu oluşturmaya çalışan ve Türkiye’yi adak kurbanı olmaya hazırlayan şerefsizlerle dolu değil mi? Öylesi bir duruşun karşısında “beş paralık olduk” diyen siyasetçiler utansın. Onlar İsrail vahşetinin avukatlığını yapmaya devam etsinler.

Dünya siyaset sahnesinde ayaklar altında çiğnen insanlık şeref ve haysiyetini ahlak ve faziletini, insaf ve adaletini bir bayrak gibi yükselterek yanan yüreklere su serpmiştir. Yıllardır Türkün de asaleti yerlerde sürünüyordu. Başbakan Erdoğan onu yerden alıp kaldırmıştır.

Hiçbir ahlaki ve hukuki sınır tanımayan İsrail’in bu kadar haksız ve suçlu olduğu halde, paradan ve propaganda aracı olan satılık medya ile kendini güçlü göstermeye çabalıyor. Yahudi menşeli Davos Forum’unda ki komplo bu kez İsrail’in aleyhine işlemiştir.

Başbakan Erdoğan’ın yaptığı, bu güne kadar Türkiye’nin yabancısı olduğu bir siyasetti. Siyaset, haklılığını ifade edip, hakkını alma sanatıdır. Türkiye kendi siyasetine sahiptir. Gerektiğinde bunu anlatmak için biraz kırıcı da olunabilir. En sert diplomatik tavırlar, en yumuşak savaşlardan daha insancıldır.

İsrail işgalci bir devlettir ve işgalini hala sürdürmektedir. Biliriz ki zalimler kibirli ve şımarık olurlar. Şeytansa zalimini dostudur. Onun içindir guru ve kibir şeytanidir. Mazlum, mağdur olandır. Acı ve gözyaşı umut sahibi olabilmenin bedelidir.

Başbakan Erdoğan bu ülkenin başbakanı olarak koyduğu tavır ile gerekeni yapmış ve onurlu bir duruş sergilemiştir. Bu tavır bağımsız politika sergileyen cesur bir başbakanın tavrıydı. Abd ve İsrail eksenli politika izliyor diyenler de anlamlı bir cevaptır. Şunu da ilave etmeden yazıyı bırakamıyorum. Büyük aşklar büyük kavgalardan sonra başlar. Merak etmeyin. Biz savaşçı bir milletiz. Savaşlara aşinalığımız kadar tüm depremlerle yaşamaya alışırız.

Km - 300109

( Davos Kriziyle Yeşeren Umutlar başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 7.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu