Muhabbeti Besleyen Sevgidir.

 

Değerli Kızım;

Unutma ki; küçük başarılar, büyük başarıların alt yapısıdır. Bir sonraki adımlara, basamak teşkil eder. Başardığın her şey; sana diğerlerini de yapabileceğini, başarabileceğini teklif eder. Bir başarın; bir sonraki başarının, tetikleyicisi olur. Seni; başarıya giden yolda ilerletir. Herkesten çok yaptıkların tecrüben, tecrüben ise cesaretin olacaktır.  Sen; telkinlerle yetinmeyecek, araştırmayı, keşfetmeyi, üretmeye ve yapmaya devam edeceksin. Zor ve can sıkıcı da olsa, üzerine giderek yaptığın her tekrar, korkularını yenecek, eminlik duygusunu inşa edecek ve endişelerinde seni rahat bırakacaktır.

 

Değerli Kızım;

Her göreve; gönüllü olarak koş… Her hizmeti; omuzlamaya hazır ol... Ve bu yüzden; önüne çıkan her fırsatı değerlendir. Hiçbir karşılık beklemeden; çalış… Alacağın en büyük karşılık, gelişen yeteneklerin olacaktır. Ve iyice olgunlaştığında ise; aranan birisi olacaksın.

 

Değerli Kızım;

Bilmelisin ki, telkinin en kolay şekli; hayallerdir. Zihninde dolaşan her şey, yapılmasına izin verdiğin; telkinler olmayacak mıdır? Diğer yanda; kontrolsüz kalacak olan hayallerin, zihninin öldürücü düşmanları olmaya devam etmeyecek midir? Kontrolsüz güç, güç müdür? Senin de, “değildir” dediğine eminim... Hayallerin, sürekli ateş eden; bir silahtan ne farkı vardır? Eğer, onu eline alır, kontrol etmesini bilirsen, düşmanlar karşısında; en değerli varlığın olmayacak mıdır? Veya hayaller seni kontrol ediyorsa, sen, onun elindeki oyuncağı olmayacak mısın?

 

Bilmelisin ki, hayallerin bile; tam ve canlı olsun. Bin tane bir doğru etmediği gibi, bin tane tarım veya cansız şey de, bir tam canlı şey yapamaz. Her şey açık ve net gözüksün. Yarım yamalak, olgunlaşmış hayallerini bile, belleğinden sil ve at… Hayallerin donuk ve sabit bir resim gibi değil, ileriye ve geriye doğru sarılabilir film şeridi gibi olsun. Meleklerin seni her an filim şeridine aldığı, o film şeridinde, nasıl görünmek istiyorsan; öyle bir duruş sergile ki, bu tür hayaller; sadece özgüven ve cesaretinin öncüleri olsun.

 

Hayallerinde gördüğünü; günü veya saati geldiğinde, gözlerinle de göreceğine eminim. İnsan; bir kere adam gibi inandı mı, Allah bile “adam gibi” bir adama; hayır demez. Çiçekten çiçeğe geçen bir kelebek, bir vadiden diğer bir vadiye dolanan arıdan daha tembel olmak, sana yakışmaz. Kitapların sayfalarının, önünde tüm güzelliklerini sunan çiçeklerden ne farkı vardır? Önünde her satır ve her sayfa, ak saçlı bir bilge olsun.  Onun huzurunda diz çök ve onun dudaklarından dökülenleri; hem can, hem de ten kulağı ile dinle… Dinlediklerin; ruhunu ve gönlünü aydınlatan birer meşale olsun. O meşaleler; hazine dairelerine açılan kapılarına yol göstersin.

 

Değerli Kızım;

Sana okumanı sağlayan ve arkandan sevgilerini, dualarını ve maddi ve manevi imkânlarını senden esirmeyen; annene ve babana dualarını eksik etme…   Sana; ilim hazinelerinin kapılarını aralayan hocalarına karşı; sevgi ve saygıda kusur etmediğin gibi, onlara da dualarını eksiltme… Gece ve gündüzlerini; sizler için harcayarak, şahsi ve ailevi huzur ve istirahatlarından fedakârlık ettiklerini; düşünmeli ve bilmelisin… O yürekli insanları; üzmemeye, gözlerinden ve yüreklerinden düşmemeye çalış… Gereğinden fazla; ilgi bekler durumlarda da olma…  Bir insan; bir insana, kırk defa; “seni seviyorum” derse, onu sever. Yüreklerde ki muhabbetleri besleyen sevgilerdir. Sevgi ve muhabbetin olmadığı yerde; huzur ve mutluluk nasıl yeşerebilir?

 

Değerli Kızım;

Eğer huzurunda olsaydın, sonsuz kudret sahibi olan Allah’tan ne isterdin? Hiç düşündün mü?   “Allah’ım bana ver” derken; samimiyetsiz olarak isteyene, sen; ne kadar yüz verirdin? Onun her istediğini, hemen yerine getiri miydin? Gerçeklerle, yüzleşmeye hazır mısın? Doğrularına saldıran endişelerinin, basit rüzgârlarında savrulan yapraklara mı dönüyorsun?

 

Eğer kendinde başarabilme cesaret ve gücünü bulamıyorsan; sonsuz kudret sahibinin huzuruna, nasıl varabiliyorsun? Daima kendini; yalnızlığın, güçsüzlüğün kollarında mı hissediyorsun? Sen yaptığında; yapabildiğinin en iyisini, en güzelini yap, sonra işi; kaderin sahibine havale et... Ki senden daha zeki, daha güzel ve daha sağlıklı olanları geçebilesin.

 

Allah; sana yardım ederse, seni kim yenebilir? Eğer o, seni yardımsız bırakırsa, sana kim güç yetirebilir? Allah hiçbir kimseye, takatinin üstünde yük yüklememiştir. Kâinatın sultanına güvendiğin sürece, asla mahcup edilmeyeceksin.

 

Baban…

 

 

KM–250507

( Bilge Kıza Mektuplar -10 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 3.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu