Yâr
Savrulup duruyorum hasretin girdabında
Kemendini boynumdan atamadım gitti yâr;
Gönül sana esirken yürek durmaz kabında
Yokluğunda yok olup batamadım gitti yâr.
Her belaya katıldım, her cefaya sezildim
Hayalin mermi oldu hep kurşuna dizildim
Dilim seni andıkça ben altında ezildim
Ne sana, ne bu aşka çatamadım gitti yâr.
Ruhumda bir muamma, bedenim bilmecede
Özlemin budaklanır yazdığım her hecede
Gittiğin günden beri yaşıyorum gecede
Yaşantıma güneşi katamadım gitti yâr.
Eridi gönül dağım hasretinin közünde
Çiğnedim gururumu sürürüm ben izinde
Çırpınıp duruyorken bulanık denizinde
Kederinden bir damla satamadım gitti yâr.
Ruhum can mapusunda son demini solurken
Sevdanın kasırgası baharımı yolarken
Gecenin karanlığı hayaletin olurken
Kâbusunun altında yatamadım gitti yâr.
Kara kışta gibiyim, yaşlandı, soldu beden
Kar yağdı saçlarıma kahırla doldu beden
Taşıdığım duyguyu taşımaz oldu beden
Sensiz kendime bile yetemedim gitti yâr.
12 MAYIS 2011
Mehmet Ali YALGIN Hocama çok teşekkür ederim...
(
Yâr başlıklı yazı
Mustafa Sade tarafından
18.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.