B.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRK MUSİKİSİ
İlim ve bilgi yuvaları muhakkak ki okullardır
. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk
dönemlerinde din eğitimi veren okulların yanı sıra musiki eğitimi verilen
okullar da kapatılmış , mevcut olan radyolarda Türk Musikisi eserlerinin
yayınlanması yasaklanmıştı .
Aradan çok uzun yıllar geçtikten sonra ancak
1974 yılında Türk Musikisi Konservatuarı açılabildi .
Merhum ses sanatkarı Yıldırım Gürses bu
yaramıza parmak basıp der ki : “ Bizi Sulukule’ye düşüren zihniyet utansın .
Türk müziğinin korunması devlet politikası olmalıdır . “
Yurdumuzda binin üzerinde radyo ve
yüzlerce televizyon kanalı olmasına rağmen Türk Musikisine ayrılan
süreler o kadar kısa ve yetersizdir .
Devamlı pop müziği yayınını tenkit eden ses sanatkarı
Recep Birgit “ Aynı parçaları belki on defa yayınlıyorlar . Fakat halk müziği
de dahil Türk müziğine nedense itibar etmiyorlar . “
Türk musikisi 1928 yılında mevcut tek radyoda
yasaklanmış , millet Arap radyolarını karıştırmaya başlayınca yasak sekiz ay
sonra kaldırılmıştı . Aynı yıl Sarayburnu’ndaki bir konserden sonra Türk
musikisi tamamen yasaklandı .
İki yıl önce Dar-ül Elhan’ın Türk Musikisi
şubesi zaten kapatılmış , bir ses sanatkarının okuldan yetişmesi imkanı kalmamıştı . 1974
Yılına kadar öz musikimiz okulsuz kaldı .
1934 Yılında Türk Musikisinin radyolardan
çalınması tekrar yasaklanmıştı . Bu yayın yasağı da bir buçuk yıl sürdü .
Klasik Türk Musikisi yerine geçirilmek
istenen müzik , hafif batı müziği , tangolar , yerli orkestralardı . Teşvik
edilen müzik türü senfonik müzikti . Halk müziği motifleriyle Batı taklidi
konçerto , rapsodi , senfoni besteleyen besteciler devletten teşvik gördü.
Cemal Reşit , Adnan Saygun , Necil Kazım ,
Ulvi Cemal Erkin bu dönemin adamlarıdır .
Yaptıkları müzik uyarlamalarını halk benimsemedi , dinlemedi , başarısızlığa
uğradılar . Fakat mali sıkıntı içinde bulunan devlet , yabancı müzik okul ve
adamlarını devamlı korudu. Milyarlarca liralık bütçe , kostüm , dekor
harcanmasına , yurt içi programlarına rağmen halk , bu konserlere ilgi
göstermedi .
Türkiye genelinde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı
Flarmoni Orkestrası konserlerinden birinde Bayburtluya sordular .” Konseri
nasıl buldunuz Amca ; beğendiniz mi ? “
Adam bezgin ve yorgun : “ Biz Moskof işgaline de uğramıştık ;
Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi . “
Ama
bizler Bethoven ‘ın 9. senfonisi bitiminde ayağa kalkarak kollarını açıp “ İşte
çağdaş Türkiye !” diye bağıran köylü cumhurbaşkanı da gördük .
Okullarımızda artık Türk Musikisi
sanatkarları yetişiyor . TRT radyo ve televizyonları bu sanatçılara kucak
açıyor .
Bir çok
televizyon ve radyodan umut kestik .
İyi ki TRT var .