RUHUN GÜBÜRÜ: KİBİR
Kibir, insanın kendi benini
beğenmesidir.
Kibir, heva ve hevesler
doğrultusunda yürümektir.
Kibir, olduğundan başka bir kimliğe
bürünmektir.
Kibir, mülevves bir hastalıktır.
Kibir, ruhun gübürüdür.
Kibir, hardal tanesi kadarı bile
insanı kötülüklere bulaştırmaya yeten bir mikroptur.
Kibir, Hakk’a, hakikate değil
ahmaklığa yaslanmaktır.
Kibir, uslanmaya cesareti olmayanın
paslanmaya davetidir.
Kibir, ihlâsın, saygının daim
düşmanıdır.
Kibir, asaleti değil akameti
tercihtir.
Kibir, densizlik ve dengesizliğin
zeminidir.
Kibir, bir şekilde kendine
tapınmadır.
Kibir, sonu felaketle bitecek bir
eylemin en başıdır.
Kibir, saygıyı, sevgiyi unutmaya
talim eylemektir.
Kibir, enaniyetin alkışlanma
isteğidir.
Kibir, çapsızlığın doruklara
heveslenen aptallığıdır.
Kibir, hazımsızlığın hamlesidir.
Kibir, başarı değil kendi benine
bağımlılık getirir.
Kibir, yüzün yüreğe değil yükseğe
bakmasıdır.
Kibir sahibi kimse, ukalalığını
yansıtır daim.
Kibirli insan, tehlikeli insandır.
Kibirsiz insan, etrafına umut, ışık,
ısı, saygı, güven sunan insandır.
Kibir görüşün değil görüntünün hâkimiyet
kurma çabasıdır.
Kibir, asillik değil asiliktir.
Kibirli insanı kibirli insanlar da
sevmez.
Kibirden kurtulmak yüzlerce,
binlerce kirden kurtulmaktır.
Ne mutlu kibirden arınanlara!
Fikri
HAKLI