Selam bir kere daha,özüm kan ağlarken elim klavyede beni dinlemiyor.Heleki duygularım...Yazmak bir hastalıksa ki öyleymiş yazmam desem de dinlemiyor edebiyatın bu büyülü frenkeştayını.
Malum bugün anneler günü,gerçi annenin günü olmaz hergün onlar için olsa dahi azdır.Globalite,sermaye idealleri için uydurmuşsa da bugünü.Kabul etsek de etmesek de içinde buluveriyoruz kendimizi.

Ben genellikle özel günler özürlüyümdür,bu nedenle çocuklarımla,eşimle hayli kavgalar etmişsem de...Bugün anneler günü.Mümkün mü unutmak ,unutturmazlar ki.Günler öncesinden hediye telaşesi başlar evde.Kızım çokca düşkündür bu gün hastalığına.Kardeşini de örgütler,nasılsa babanın kesesinden alınıyor hediyeler ...İtinayla alınır saklanır gün öncesinden...

Malum hafta sonu biraz geç kalktım yataktan.Uyandığımda saat 10 olmuştu.Oğlan internetin başında ,kız televizyon seyrediyor.Biraz bahçeye inip ektiğim patlıcan biberlerle uğraşayım dedim.Fasulyeler,bamyalar su istiyor onları suladım biraz da haşereyle mücadele ettim.Ben fideyi dikiyorum salyangoz ve kurt sabaha yok ediyor...Az aylak da değil ektiğim yer beşyüz metre kare...Bahçeye girdiğimde unutuyorum tüm dünya işlerini manevi bir haz alıyorum ektiğim diktiğim mahsulün boy boy büyüdüğünü görünce...Yine dalmışım bahçenin yeşiline mutluyum olabildiğince.

Karşıda halkeğitim,cicili bicili kızlar ve oğlanlar çıkıyor kapıdan ,galiba bir kurs var.Malum okulda işyerinde sigara yasağı var sigara içmek için bahçenin kenarına diziliyorlar,benden habersiz...Kızın biri uzanıyor kaysı ağacına henüz olmamış birkaç kaysı koparıyor,ben sessizce seyrediyorum olanları...Göz göze geliyoruz kız utanıyor,mahçup...
Özür diliyor elindeki olmamış kaysıyı gösterirken...

Eşim uyanmış pencereden çağırıyor kahvaltı hazır diye...Oysa bahçedeki işim bitmemişti henüz,alelacele yaylaya götüreceğim pepinoyu dallansın diye bahçenin bir köşesine dikiyorum ...Elimi yüzümü yıkayıp eve çıkıyorum...Ne işin vardı sabah sabah bahçede diyor eşim...Hiç diyorum ,dinlenmek için belki.

Kahvaltıda oğlumun sorunu geliyor masaya ,malum adam öğretmen lisesini bırakıp geldi onlarca sözler verip de hala internetten kopamıyor.Ortam tam gerilecekken kızım hediyeyle çıkıp geliyor ve Annesinin elini öpüp Anneler günün kutlu olsun,diyor.Kahvaltıdan sonra biz de annelerimizi mutlu etmeye gideceğiz diyor eşim.Biliyor ki emrivaki yapıp götürecek beni.Gerçi anam hasta yeni doktordan geldi,gidip halini hatırını soracaktım bu da vesile olur diye sessiz kalıyorum.

Nihayet köydeyim,annemin elini öpüyorum ağlıyor zavallı ihtiyar...Kolay değil seksen yılın yorgunluğu ve on bir evladın hayırsızlığı yıpratmış kadıncağızı...Biri de benim o hayırsızın.Her ne adına olursa olsun anneye ataya küsmemeli insan diyorum.Küsmedim gerçi ama ailevi bir soğukluktur yaşanıyor on yıldır aramızda...on asır gibi gelen.Babam anneme nazaran biraz daha diri olsa da onun da omuzlarına seksen yılın ağırlığı çökmüş gözler az görüyor oğlum diyor uzanırken eline.
Boşver baba diyorum boşver... bak ben bile gözlüksüz zorlanıyorum,diyorum ihtiyarın gönlünü almak için...Aldım mı bilinmez ama acı acı tebessüm ettiğini gördüm vedalaşırken.

Anneler günüymüş bugün,keşke günü olmasaydı da annem hala otuz yıl önceki diriliğinde tazeliğinde kalydı...
( Bugün Anneler Günüymüş ! başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 8.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.