Evet,hayli zorlanmama rağmen bugün kararlıyım bu laptop zımbırtısıyla birkaç cümle...devam edebilirsem belki bir şiir ve de bir deneme yazacağım....Gözünü seveyim evdeki emektar bilgisayarımın.Ne güzel alışmıştım ona...Malum Çukurovanın sarı sıcakları başladı.Nefes almak bile güçleşti...
 
Her yıl temmuz ayı yılın yorgunluğunu ,sitresini atmak için biz öğretmenlerin tatil ayıdır.Gerçi son yıllarda onunda suyunu çıkardılar ya,neyse onu bir başka eleştiri denemesinde anlatacağım...Gerçi bu cümlem de yanlış oldu da bu aletle silmek yeni yazı yazmaktan zor olduğu için sadece düzeltiyorum... Efendim eleştiri bir makale türüdür...
 
Neyse dönelim konumuza...malum tatil ayındayız ve yılların birikimiyle torosların uzantısı bir yaylada bir evim oldu yedi yıl önce. Yedi yıldır sektirmeden düşeriz yola. Her defasında çocuklarla cebelleşiriz önce. Zor güç ikna ederiz yaylaya çıkmaya.Bu yıl biraz da buruktum çünkü kızım yoktu.Oğlum isteksiz...Sekiz haziranda çıkcaktık kararımız buydu da...Aksilikler bir türlü yakamızı bırakmıyordu...Önce hanımın bir hiç uğruna geçirdiği soruşturma sonra abimin kanser teşhisi velhasıl gitmemiz, yaylaya çıkmamız zora girmişti de herne pahasına olursa olsun iki aylık bu tatili yapmalıydık bir yılın stresi sıkıntısı başka nasıl geçerdi...
 
Özellikle benim yayla aşkım eşimin malumuydu...!!Orda mutlusun ,mutlu oluyorsun!! Diyordu da haklıydı galiba...Bütün dünyevi dertleri tasaları Kadirli'nin o boğucu yaz günlerinde bırakıyordum yaylaya gelince...
 
Bugün dördüncü gün..evim mutlu, ben mutlu...Sabahın altısında kalkıyorum hergün...önce papatyalarla konuşuyorum henüz onlarda yeni uyanmışlar güneşin telaşındalar...hiç farkettiniz mi pa
 
Onlarla bu temaşamız sürerken bahçemdeki elma, armut, erik ve de kirazın kıskançlık çığlıklarını duyuyorum... Belli ki onlar da ilgi bekliyor... Önce diplerindeki yaban otlarını çekiyorum, sonra günlük sularını veriyorum,barışıyoruz... Sebzelerim; ilgi bekliyor diğer yandan... Onları da ihmal etmek olmaz... İyisimi biraz da onlarla meşgulüm vakit öğle olmak üzere...Daha kahvaltımı yapmadım...Sevgili eşim uyuyor, iyisi mi bir soba tandırı yapmak... Sonra kahvaltıyı hazırlamakkk...
 
Hepsi hazır da boğazdan bir dilim geçmez... Çocuklar yok yanımızda... Oğlan Kadirli de kız İstanbul'da...Biz mi hem Kadirli de hem İstanbul'da... Eh olsun gari biraz da  yaylada...Yayladan selamlar hepinize
( Yaylada Birkaç Gün başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 12.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.