.......Ben edebiyatçı değilim. Lise yıllarımdan kalma 6 edebiyat B sınıfından mezun olmuşum. Bir de kendine göre derler ya. Ufaktan beri yazar dururum. İlk başlarda bir yerlere not yazıyordum. Daha sonraları dedemin hayatı çok ilginç olduğundan meraklandım. Sayfalar dolusu karalamalar yaptım. Şiir yazmaya karar verdiğim zaman da baştan aklımdan o an ne geçiyorsa rastgele karalarım. Yazdıklarımı tekrar okurum ve birazcık hoşlandığsam o karalamanın içinden serbest veya hece usulu şiir yazmaya çalışırım.
.......Bugün de aklıma böyle bir fikir geldi. Acaba karalamalar mı daha iyi yoksa daha sonradan karıştırdıklarım mı diye merak ettim. Şimdi sizlere önce karaladığım ve daha sonra o karalamanın içinden şiir diye adlandırdığım yazılarımı aktarmak ve paylaşmak istiyorum. Okuyanlardan ricam olacak. Acaba hangisi daha çok beğeniliyor. Ya da yaptığım iş ne kadar doğrudur. Bu saplantıya takılıp kalmak insanı bir yerlere götürür mü gibi sorularımın cevaplarını da bulurum inşallah.
......Bir gün kayınbirader akşam yemeğine gelmişti. Yeni evimizde eşim ağabeyine o kadar güzel hürmet ediyor ki. Mutluluktan her ikisinin de gözleri pırıl pırıl parıldıyor. Ben de onları seyrediyordum. Arada sırada benim yüzüme bakıp sanki nereden nereye geldik dercesine gözlerini benden geçiştiriyor. Muhabbet sırasında geçmiş anılardan da konuşuluyor. Hele benim eşimin ağabeyinden isteme olayı geldi mi akla. Hala kimseler inanmak istemiyordu. O anda içimden geçenleri bir bir anlatmak geldi. Herkes yerli yerine gittikten sonra aldım elime kalemi başladım karalamaya
 
Abi
Tuhaf tuhaf bakma yüzüme
Anlayamazsın tabi
Kardeşin ile birlikte
Ne günlerimiz geçti
Şunu bil ki
Bir kere birbirimize
Öf demedik
Her kapımıza geleni
Soframıza buyur ettik
Uzak demedik
Yaz kış demedik
En dar günümüzde bile
El açanı boş çevirmedik
Dile kolay yirmi beş yılı devirdik
 
Biliyormusun
Okumuşsundur her halde
Ya da birazcık yaşamışsındır
Kitaplar yazılır aşk üzerine
Diziler, flimler çevrilir
Hele bu devirde
Hangi kanalı açsan karşında
Ben daha bu zamana kadar
Bizim aşkımızı yazan
Ne bir kitap okudum
Ne de bir filim seyrettim
Öyle bildiğin gibi basit değil
Kimbilir aklından şu an neler geçiyor
Ama ben gözlerinden okuyorum
Hem tuhaf bir bakışın var
Hemi de o kötü günler geride kaldı diye
Sevincinden havalara uçuyorsun
Ben işin içine girersem
Hala çözülmemiş bir soru gibi bakıyorsun
İstersen gel seninle
Başbaşa verelim
Neyim var neyim yok
Sana itiraf edeyim
Belki o zaman anlarsın beni
 
Bilirsin  
Gençlik yıllarımızda
Nerede bir düğün var ise giderdik
Bülbül misali daldan dala konardık
Ne yalancı bakışlar gördük
Dalga geçen sözlere
Bile bile
Sazan balığı gibi atlardık
Bir de adını çıkarırlar
Önüne gelene bakar
Kararsız, saçma sapan
Bundan hayatta adam olmaz derlerdi
Halbu ki
Hiç bir şey yaptığım yoktu
Yar olacak diye kimsenin elini dahi tutmadım
Dilimden bir tek kötü söz dahi çıkmazdı
O kızlar yok mu o kızlar
İstedikleri gibi severler
Bir paçavra gibi de
Acımadan fırlatıp atarlardı
O kadar kızın arasında birisi vardı
Daha dün gibi hatırlıyorum
Henüz onüçünde ama
Çoğu kızlardan büyük
Oturaklı mı oturaklı
O da benden beter
Dilinden bir tek kelime çıkmazdı
Beni karanlıkta bıraktığı
O kara gözleriyle
Karşıdan karşıya yalnızca bakardı
Okuyordum yüreğinden geçenleri
O da benim yüreğimi
Şartlar öyle bir ters
Zamanda öyle bir aksi
Tir tir titriyordum kaybetmekten
Ya da bir yerlerde kaybolmaktan
Kendime söz vermiştim
Önümüzde up uzun yıllar
Kimbilir başımıza neler gelecekti
Ne gelirse gelsin
Saklayacaktım herkesten
Her gece gözlerimi yummadan
Hep dua ederdim
Beni bu dünyanın kahrından kurtacak
Kara gözlümü bana nasip et yarabbi
Der öyle uykuya dalardım
Uyuyabilirsen..
 
.......Birden kalem durur. Mutlaka bir sebebi vardır. Geç vakit olduğundan kendi kendime söylenerek hadi yatıp zıbarmanın zamanı. Birazdan sabah olacak. Bu yazdığım karalamanın ardından bir kaç gün sonra hece usulu bir şiir çıkartmaya çalışıyorum..
 
Tuhaf tuhaf bakma yüzüme abi
Yüzümde ki manayı çözemezsin
Daha çok sorular sorarsın tabi
Bir tanesine cevap veremezsin
 
Kardeşini senden istediğim gün
Gözümün önünden geçti daha dün
Ben ne yapıyorum demişsin hergün
Durup dururken yemin edemezsin
 
Dile kolay yirmibeş yılı geçirdik
Uzakmış ya da yakınmış demedik
El açan kulları boş çevrimedik
Boyunu aşan sözler diyemezsin
 
Bizim aşkımız öyle basit değil
Allah'ın sevgili kuluna meyil
Sesini çıkarma kenara çekil
Yürekten göremezsen bilemezsin..
 
.......Bu şekilde dört kıtalık karalama yapmışım. Aslında bir önceki yazıda anlatılmak istenen açıkca belli oluyor ve anlatılan bir sürü konu var. İkinci yazıda ise özet olarak anlatılmak istenilen bir olay var. Bu şekilde kaç defter doldurdum sayısı belli değil. Sizce hangisi daha güzel. Ben de işte böyle tutturmuşum gidiyorum. Yazının da adını şiir yazma tekniğim olarak yazayım diye düşündüm.
.......Allah herkesin gönlüne göre versin
 
 
17.12.2011 
( 551- Şiir Yazma Tekniğim başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 17.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.