Verda
Verda
Bu savaş boşa
Vuramıyorum geceyi alnından
Iskalıyor hedefini ağıtlarım
Gözyaşlarımı akıtıyorum boşluğa
Velhasıl, nafile açtığım savaş yokluğuna!
Ah Verda,
Bu bahar farklı
Anlamı yok artık hiçbir şeyin
İçimi ısıtmaya yetmiyor cemreler
Toprağım kıştan kalma uykusunda daha
Verda
Canı cehenneme aşkında baharında
Heyecanlandırmıyor artık camımda öten serçeler
Penceremi araladığımda içeri dolan sensizlik sadece, sadece hüzün
Ah Verda
Ne meraklı yalnızlık benimle hasbihale
Sen hapsettin beni kendime
Ah Verda
Dursun diye zaman
Yelkovanla akrebi söktüm kadrandan
Perdelerimi açmıyorum
Dışarıda akan hayattan bi haber yaşıyorum
Yaşlanıyorum Verda aşamadan
Bir şartla biter bu öksüzlüğüm
Yalnızlığım bir şartla gider başımdan
Çözülür buzum
Severim baştan
Lakin bir şartla Verda
Uyanırsan toprak altındaki uykundan.
g.sarıoğlu
ikibinonüçün/üçüncüayının/yirmibirincigünü
dost/hatırına