Kıpırtıları bitti artık
gönlün,
Bir adım ötesindeyim
Veda denen bu kısır
döngünün.
Ömrüm vefa etmedi sana
kavuşmaya;
Kavuşmak ne kelime,
Hayalin bile artık
haramdır bana.
Bir kez sevmiştim;
Kim bilir belki de çok
kere,
Yoksa sevdiğimi mi
sandım,
Ve nihayetinde anladım
ki,
Sen sadece bir
yabancıydın.
Hüznün bahçesindeyim bu
gün,
Savrulan yapraklar
misali
Akıp gitmekte
gözyaşlarım.
Gördüm ki, artık çok
geç;
Dinlemese de söylerim
her daim;
Ey, gönül artık bu
sevdadan vazgeç.
Yılgınım, kırgınım;
Kimsesizim, çok
yalnızım;
Oysa kavuşmanın arifesi
sanmıştım,
Meğer ne çok
yanılmışım.
Tek bir çiçekle geçti
ömrüm;
Bir tek gün dahi
gülmedi yüzüm.
Sen bir goncaydın,
Ben ise hüznün
gölgesindeki güldüm.
Bir güldüm, lakin
Sürgündü zahir,
Ahir ömrüm.
Kavuşamadan soldum,
Bir de baktım ki
Acımasız kaderin
oyuncağı olmuşum.
Şimdi ise yitip giden
zamanın ardından
Bir başıma kederimi
yaşıyorum;
Derinden, ıssız ve
çaresiz.
Kelimeler hepten
kifayetsiz,
Belki sildim tüm
geçmişi
Tek kalemde,
Lakin tüm anılar,
Sessizce yolumu
gözlemekte.
Tek şahidi gölgelerdir
Tüm yaşananın,
Karanlık, izbe
köşelerde mütemadiyen,
Bitmek bilmeyen nöbetlerde.