Yine yıldızlar yağdıracak gözlerin,
Karanlık dünyamı aydınlatacak…
Arzulu, utangaç dökülen sözlerin,
Geçmişte yarım kalan,
Anılarımı hatırlatacak…
Bırak,
Ben de kaybedeyim kendimi,
Bilinmeyen yanı ben olayım bilmecenin…
Doya doya yaşayayım he an’ımı,
Sırları örten mahreminde gecenin…
Sevmek, güzel olsa da,
Göremiyorum yolun sonunu…
Suskun dudakların geçitinden,
Yüzüne ayın ziyası doğsa da,
Seçemiyorum gülümseyen günahın tonunu…
Öpücük şarabından isteyen,
Umut dolu bir kalbi ne durdurabilir?
O alacağı tadın peşinde…
Ben ise ebedi lezzetlerin peşindeyim,
Beni ondan başka ne sevindirebilir?
Kırılmış bir kalp düştü,
Ayaklarımın dibine…
Say ki, karşılaşmadık…
Say ki, bir düştü…
Düşün feracesi düştü kalbine…
Çeşme-i leb'im susuz doyurmaz,
Kırılmış gönül, kırılmış ümit kadehi…
İsteme benden ateşten bir ten,
Çok yorgun bir seyyah olsan dahi…
Mağrur birinin elinde esir olmuş,
Kalbim, sevginin büyüsüyle Nalân
Titreyen arzulu gözyaşları ile
O’dur, gece gündüz ağlayan…
Ant - 030813
 
 

 

( Nalan başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 3.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu