Her sabah, güneşin
doğuşu gibi;
Belki de yıldızların
ayla raksı
Gördüğümü sandığım;
Çorak toprakların
Suya olan hasreti
Ve her gece karanlığın
ışığa hükmedişi.
Sonsuz, uçsuz bucaksız
bir evren;
Farklı iki dünya;
Biri sen, biri ben.
Aşikar,
Tüm bu beyhude çırpınışlar;
Her gün, her an
Sayısız kere ettiğim
dualar.
Anılar tümüyle
İntikal etti ebediyete;
Bitmez sandığım rüya
sona erdi
Seninle birlikte.
Gömdüm düne dair ne
varsa,
Hepsi saklı kara
toprakta.
Bir anlık tesadüfle
başlayan;
Ne yazık ki sonu
hüsran.
Bir gün mü
Yoksa bir ömür mü
Belki de zaman mefhumu
olmayan,
Bir izdüşümüydü tüm
yaşanan.
Belirsiz bir gidişat
Ve nihayete ermeden
Bir anda biten.
Tükendi ne varsa,
Geride kalan boş bir
heves.
Ne bir hasret
Ne de hissettiğim
nefret;
Çözemediğim bir bulmaca,
Kayıp parçaların tümü
Gizli saklı ne varsa,
Koca bir yalanmış,
Bize dair ne varsa.
Gördüğüm kabusmuş
Rüya sanmıştım oysa.