Kamyonların arkasındadır güzel yurdum insanının ilginç düşünceleri… Aracınızla keyifle yol aldığınızda önünüzdeki kamyonu tam sollarken “Bas gaza, frene, debriyaja, götür ver parayı vergiye, stopaja” veya bir başka kamyonda “ dünya delikanlı olsaydı, yuvarlak olmazdı” yazılarını okuduğunuzda,  gülümsersiniz.

İşte size bu yazımda yurdumun İnsanlarından küçük bir manzara sunacağım. Yalnız okuduğunuzda kamyonların arkasındaki yazılanlara güldüğünüz gibi gülmeyecek, oldukça düşünüp hayıflanacak, hatta kızacaksınız bile!

Buyurun yolculuğa:

Adı: Hamit 

Memleketi: Şanlıurfa

Göründüğü mekân: Bursa’nın Çarşamba semti

Yaşı: 10 veya 11

Elleri: Kirli

Gözleri: Umutsuzluğa rağmen ışıl, ışıl

Okulu: yok

Okuma- yazması: yok gibi

Mesleği: Boyundan büyük çuval arabasıyla geri dönüşüm toplamak

Kardeşleri: 10

(Not: Fotoğraf: Kendi kameramdan)

***

Adı: Emre Uysal

Memleketi: Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi

Okulu: Var. 11. Sınıf öğrencisi

Gözleri: İleri derece miyop

Mesleği: Öğrenci demiştik, ancak ileri derece miyop olunca okul idaresi tahtayı göremeyen öğrencisine yazılanları göstersin diye LCD ekranını sırasına yerleştirmiş.

İlçe Müdürü Sayın İnce bakın bu konuda neler diyor: “ Bir bakıma öğrencimize fırsat eşitliği yarattık”

Tebrikler İlçe Milli Eğitimi’ne… Keşke Hamit ve onun gibiler,  kâğıt toplamak yerine koltuğunun altına kitap ve defterlerini alıp okulunun yolunu tutsalardı.

Devlet, Hamit gibilerinin elinden tutup,  okutsa, onu hayata kazandırsa,  işte o zaman İl Milli Eğitim Müdürünün “eğitimde eşitlik” sözleri gerçek olacaktır! Yoksa gerisi laf salatalığından başka bir şey değildir!

***

Adı: Fark etmez,  bir baba 

Memleketi: Van Yalınca köyü, Çeli mezrası

Yükü: Sırtında… Üç yaşındaki oğlu Muharrem’in hastalandığında sağlık ekibinin saatlerce gelmemesi nedeniyle ölen,  daha sonra oğlunun cesedinin otopsi yapılması ve suç duyurusunda bulunmak üzere çuvala koyup saatlerce sırtında taşıdığı yükün ağırlığı…

Ve gözyaşlarını içine çeken karın,  buz gibi hali…

***

Biliyor musunuz?

Bursa Büyükşehir Belediyesi “HELİTAKSİ” projesiyle hizmete sunduğu helikopterle yolcularını 300 ila 350 lira arasında İstanbul'a 25 dakikada taşıyormuş!

Bakınız Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe bu hizmet için neler diyor: “Bu hamleyle birlikte Bursa ekonomisine, kentin büyümesine katkı sağlamış ve bu büyümeden pay almış olacağız. İşadamlarımız, yöneticilerimiz ve insanımız zaman kaybetmesin, yurt içi ve yurt dışından gelen misafirleri sıkıntı çekmesin, rahatça ulaşımlarını gerçekleştirebilsinler istiyoruz. İş toplantıları Bursa’da yapılabilsin istiyoruz.

Hani şu iş dünyasına sunulan HELİTAKSİ’yi Doğu’da da uygulamaya geçirseler, iyi olmaz mı? Hiç olmazsa olumsuz kış şartlarında babalar sırtında çocuklarının cesetlerini çuvalla taşımaz, kadınlarımız doğumlarına zamanında yetiştirilir, hastalar kızak üstünde ölmezdi.

***

        Adı : nakab çocukları (anlayamadığınız yazıyı lütfen tersten okur musunuz? Malum internet yasakları!)

            Memleketi : Türkiyeli

            Okulu: En iyi okullarda, hatta yurt dışında bile okudular.

            Elleri: ednıralanikam amyas arap alyıralutuk ıbakkaya (Tersten okur musunuz?)

            İşte ülkemizin çocukları… İnternet yasaklarına rağmen bu insan manzaraları tek kelimeyle insana, “Bu ne yaman çelişki annem” dedirtiyor!

            Biraz kaç sözde İnternet yasaklarına:

            Bakınız Türkiye’nin de imza attığı İnsan Hakları Bildirgesinin 19. Maddesinde; “Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğü hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar” der.

            Nasıl “İnsan Hakları”, “Çocuk Hakları” ve “Hayvan Hakları” varsa insanların İnternette de özgürce yazma, paylaşma ve ifade özgürlüğü için “İnternet Hakları” sözleşmesinin Birleşmiş Milletlerce hazırlanıp bütün ülkelere imzaya sunmalıdır. Ben bu konuda Birleşmiş Milletler’de İnsan Hakları Komitesi üyeliğine seçilen CHP İstanbul Milletvekili Şafak PAVEY Hanımefendi ile BM’de bağlantısı bulunan yazar arkadaşlarımla irtibata geçerek konuyu gündeme getirmelerini talep ettim.

            Şafak PAVEY Hanımefendiden aldığım yanıtta:

 Sevgili Ertuğrul Bey,

            “Birleşmiş Milletlerde sözleşme ve kampanyalar büro düzeyinde gerçekleşmez. Ülkeler düzeyinde hazırlanır. Yani kaç ülke BM’de temsil ediliyorsa o kadar temsilciyi ikna eden bir çalışma ile başlayabilir. Bu ancak devletler düzeyinde lobi çalışması ile mümkün olabilir” 

Saygıyla,  Şafak

            Üzgünüm!  Anlaşılan uzun hikâye!

            Yasaklarla, kanun değiştirmelerle gerçekler hiçbir zaman örtbas edilemez. Tarih, halkına zulüm edenleri hiçbir zaman da affetmemiştir.

Sonuçta;  “Güneş balçıkla sıvanmaz!” 

            Aklınıza mukayyet olun! Sizlerin de demokratik çizgilerde yapacağınız mücadele,  özgürlüğümüzün önünü açacaktır!

 

Ertuğrul Erdoğan

Ocak 2014/Bursa

www.erdoganlaedebiyat.com      

           

 

( Bu Ne Yaman Çelişki başlıklı yazı ErtğrulErdoğan tarafından 9.02.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu