Er ya da geç
nihayetlenecek bu yolculuk
İstiflenmiş ne varsa
Biraz yıkık dökük.
Çarmıha gerilmiş onca
günah
Istırabın gölgesinde ve
aşkın ateşiyle
Yanıp tutuşan şu
mecalsiz güruh.
Dipsiz bir sancı yürek
yakan
Kıt kanat düşlerle
kendini avutan.
Balçıkla sıvansa da saf
gönüller
Dibe çakılsa da
sevdalar
Bin kez de dönülse
yeminlerden
Bir yanın eksikse neye
yarar…
Onca bağnaz kimlik
Kaybolmuş karanlığında
Oysa nüksetmez mi ışık
yeniden
Her kaybolduğunda…
Niyetsiz yarınlar
kaftan biçilmiş çoktan
Sorular uçsuz bucaksız
Hükmünde ıssızlığın
Hepten son buldu
Hiç söylenmemişçesine
tüm şarkılar
Ezikliğinde ve nezdinde
Vuku bulan tüm anılar.
Azıcık duyumsanmak
belki de
Seçilmek içinde onca
kalabalığın
Yokken var olmak
Var iken görünmemek
Flu görüntülerin
eşliğinde.
Bir yere kadar da sessizlik
Bardağı taşıran son
damla
Kula kulluk eden onca
insan
Onca teferruat
Nezdinde iken su
götürmez gerçeklerin
Kadere nispet
edercesine…