İçinde yürüdüğümüz ya
da
Yol aldığımızı
sandığımızı şu devran;
Ara durakları ile mola
verdiğimiz
O bilinmez güzergâh acı
ve hüzün ile seyrelmiş
Nöbete durduğumuz her
yeni gün
İnadına sürüklendiğimiz,
sürüklediğimiz o naif gönül.
Zaman zaman hicranın
boy gösterdiği
Hilkat garibesi
kıyımların zincire eklendiği…
Kılıfsız kaldı tüm
yalanlar
Boşa verildi tüm sözler
Yine de başım gözüm
üstüne
Yanılsam da sayısız
kere.
Hazin, dokunaklı ve bir
o kadar ulaşılmaz
Söyle, neyin ya da
kimin nezdinde
Suskun, biçare ve
külfetini
Çoktan yüklemişsen en
derine…
Beklemek,
Nöbette iken yürek
Sabır ihsan eyler
Yaratan
Budur zira
mecalsizliğinde duman duman.
Bir dilek tutmalı ve
bir dilek,
Bir dilek daha derken
Sona kalır seyrelen ne
varsa.
Raks eder kelimeler tüm
çıplaklığıyla
Nota nota uçuşan o
melodi
Son demidir nakaratın
İçten içe yakan
Mihenk taşıdır ömrün
zaman,
Döner mi tersine dünya
Söyle, işler mi geriye
Tutar mı dilekler
Gelmişse dile tüm içtenliğiyle…