Genetik bir döngüdür hayat
Ağıt yakarak uçar hüzünbaz kelebekler
İç savaşını yitirir bir gladyatör
Ve pişmanlık kokar cesetler
İnce işçilik ister huzur
Üşüdükçe kendini yakar fiyakalı bedenler
Yalanlar siner seslere
Ve yanlışa köledir şüpheler
Zırhtan güçtür sabır
Duyguları deforme eder içgüdüler
Mesafelere yol taşır insan
Ve yıldan uzundur saniyeler
Cümlelerde
çoğalır harf kesikleri
Yarasının
acısını tarif edemez çocuklar
Rüyalar
dökülür saçlarından
Ve
aydın/lığa göz değer karanlıklar
Kırılır hayatın imdat penceresi
Saklandığı yerden çıkar kutsal ağrılar
Ölmeyi yaşarken öğrenir insan
Ve körlüğe imrenir yarasalar
Korkunun zindanıdır her kale
Gizlenemez
bir tedirginlik sergiler yüzler
Ölümcül hamlesini yapar zaman
Ve hep yalnız kapanır gözler. . .
.
.
.
.