Dokunmak ne ki tene
Uzaktan ve usulca
Titretirken gönül telini.
Naif ve yorgun iken
gönül
Alabildiğine…
Göreceli bir o kadar
tüm duygular
Ne yalan ne durağan.
Sallantıda zaman zaman
Kalır da zamanla
sayısız ikilemde.
Döngü ihtişamlı
Seyri değişken
mütemadiyen
Anlamaya ve anlatılmaya
hazır ve nazır.
An ve an
Yarım kalmak kadar acı
Susmak kadar yaralayan
Fısıldarken çok uzaklardan.
Neyse derdi tasası
Ne varsa içinde saklı
Bazen mutlu bazen yaslı
Kılı kırk yarmak kadar
zor da değil asla
Dokunmak yüreğe
Bilinmezliğin
gölgesinde
Mertçe…
Sıkılgan zaman zaman
Hatta suskun kalmış
ömür boyu
Ne değişir
Yeter ki fısılda.
Rengi masumiyetin nasıl
da pembe
Umudunki mavi
Gök hala açık
Güneş sıcacık
Sevgi gibi vazgeçilmez
Bitmese de sevgilinin
nazı.
Adım başı bir korku
Köşe başında saklı iken
gönlün yaşı
Ağla istediğince ve
korkmadan
Yeri geldi mi gül doya
doya
Kim usanır yaşamaktan
Susarken sevgiye, aşka
Kaldır başını ve değdir
gözlerini
O gök kubbeye
Sanma ki yalnızsın ve
ıssız
Tut hadi elimi
Söz boş kalmayacak.