Ah
o yıkılışlar
Beni
bir ömür peşinizde sürüklediniz
Tüm
bedenimi kaplayarak
Hayalimdeki
düşleri de
Yarına
bıraktınız
Oysa
ben bugün gerçekleştirecektim
Hazır
olan bedenimi
Uyuşukluğun
ile tembelliğin koynunda yatırdın
Anlamlı
olan düşüncelerimi
Anlamsızlığın
çamuruna yatırdın
Ah
yıkışlar
Beni
bir ömür peşinizde sürüklediniz
Kara
düşünceleri
Ak
düşünceler gibi sevdirdiniz
Bir
gülü koparır gibi kopardınız sevdiğimden beni
Dalgaların
kayaları okşadığı gibi okşamadınız
Paramparça
ederek döğdünüz yıktınız
Atamadım
üstümden sizi
Tıpkı
geceye çöken karanlık gibi
Zihnimin
gören gözüne çöken bir toz dumanı gibi kapladın
Mutluluğun
kapısı yerine
Mutsuzluğun
kapısını açtırdınız bana
Ondan
terk etti gitti sevdiğim
Sanki
zamanın durduğu yerdeyim
Ölüp
gitti ruhumda tüm güzellikler düşler
Şimdi
cenaze mevsiminde ölümden anlar yaşıyorum
Yarına
varmayan adamsızlığımın kahrını yaşıyorum
Tuttukça
elimi soluyor ömrüm ellerinde kaçamıyorum
Dağları
aşamadım yarı yolda terk ettim
Koşamadım
yârin arkasında kör gözümle
Gizlediniz
duygularımı öfkemi çıkardınız meydana
Sevdamı
çaldınız ihanetin pelerinlerini giydirdiniz
Ah
siz yıkılışlar
Beni
bir ömür peşinizde sürüklediniz
Tüm
bedenimi kaplayarak
Hayalimdeki
düşleri de
Yarına
bıraktınız
Yağmurlar
ıslatmadı yüzümü
Kapkara
ihanetinizden başka
Yüreğimi
dağlamıyor artık yarın
Bugünden
paramparça olmuş yarınım
Koşmaya
nasıl cesaret edebilirim
Nasıl
kolların açmasını bekleyebilirim
Kendi
ellerimle düştüm
Yıkılışlarınızın
koynuna
Kendim
seçtim
Nasıl
derman isterim viran olandan
Teselli
ne fayda eder ki öldürdükten sonra
Gömdüm
gözyaşlarını ihanetin kör kuyusuna
Nasıl
ağlarım
Nasıl
yüreğimdeki çölü sularım gözyaşlarımla
Nasıl
yeşertirim
Bu
yıkılışımla
Utanç
lekeleri sarmış bedenimi
Ben
onlarla dost iken
Derman
ne gezer etrafımda
Etrafınızda
ey yıkılmışlığın kapkara yüzü
Neyim
varsa aldın elimde
Ah
düşüncesizliğim
Ah
densizliğim
Nasılda
uydum senin kara yüzlü
İhanet
ile sarhoş olmuş dostlarının sözüne kandım
Nasıl
değiştirdim düşüncemi fikrimi
Senin
karanlık düşüncelerinle
Şimdi
dermansızlığıma ses çıkarmadan
Yok,
oluşumu seyrediyorsun
Ah
cömertliğimi nasılda aldınız benden
Yeisle
boğdun bu bedenimi ömrümü
Ah
seni yeneceğim düşüncesizliğin yıkılışı
Ben
dirilir iken sen yıkılacaksın kalkmamak üzere
Bendeki
düşüncelerle karanlıklar ışık olur iken
Sen
kalkmamak üzere yıkılacaksın
Yüreğimdeki
merhametin izlerini takip ederek
Seni
yıkacağım hiçbir değerin kalmayacak artık
Bedeninin
gölgesi kapkaranlık iken
Sanki
mutluluğun kapısını açar gibi görünen,
Leş
kokan maskeli suratını
Paramparça edeceğim
Derin
uykuda yatan gönlümü
Dirilteceğim
içimdeki bir parça merhamet ile
Artık
yolumu senin zalim yıkılış düşüncelerin durduramayacak
Aşacak
fikrim merhametle denizleri çölleri vahaları
Sen
yok olur iken ben merhamet ile dirileceğim
Haydi,
şimdi gel yenebileceksen gel yık beni
Yüreğimde
üşüyen hislerim ısınır iken merhametle
Kirpiklerimde
gözyaşı bir damla damlar iken
Yüreğimdeki
acıların
Yüreğimi
çelikten zırh yaptığını unutan beni
Gel
yık bakalım nasıl yıkacaksan
Çığlığını
Van Gogh'un resimlerine gömdüm
Ondan
üzgün anlamsızlıkla bakar Mona Lisa
Anlamaya
çalışmayın
Ondaki
çığlığı duyun yeter
Sonsuzluğun
eşiğindeki eserine baksınlar
Sonsuzluğun eşiği diye yok eden suratını görsünler
Tualdeki izlere gömdüm seni ey düşüncesizlik
Anlasınlar
yıkımın nasıl olduğunu ey düşüncesizlik
Mehmet
Aluç (Kul Mehmet)