Sargın bir günün demli
yalnızlığında
Serili ölü bedenlerin
Ürkünç tedirginliğini
Görmezden gelemediğim bir
bilsen
Ne çok yenilgi.
Düşerken yolum
Düş bildiğim
Düş gezgini imgelerim
Yordarken hayatı,
Hayatı yol bilip de
Kaybolduğum her gün
bitiminde
Sarıp sarıp başa
Seyrettiğim aynı filmi
Kerelerce ve doyumsuzca
yudumladığım
Hayat iksiri…
Geçmişim bir kez
kendimden
Münafık düşlerin bedeli
belli ki
Yüreğe ağır gelen.
Gizil bir Tanrı’nın
bahşettiği
Yetileri yetersiz
kılarken nice fani.
Ne bir sanrı
Sanır mısın ki külfeti
ağır gelmez
Sevmekse düşen payıma
Sevildiğini inkâr eden
Tanıdığım onca insan.
Korkmak ölesiye
Ürkek düşlerin
kırılganlığında
Aşktan dem vuran.
Aşka âşık olsa gerek
Yoksa hükümdarlığında
nefsin
Nasıl yoldan çıkmaz
bunca insan.
Yalıtılmış ömürlerin
mizacı
Mizaç bellenen ne çok
yanılgı
Yankısı bitimsiz
Ölürken bile taviz
vermediğimiz.
Göğün karası varsın
eşlik etsin yaşlara
Yürek karası olmasın
yeter ki
Münafık kılındığımız.
Yetmeli yetmese de
Sevmelisin varsın
sevilmediğine
Kani olsan bile.
Tümler aşk ömrü
Çalar söyler yürek
sesini
Nice içli şarkı.
Ruhun eş bellediği tek
sırdaş
Sevi dilinde bildiğin
son yoldaş
Ahengini yitirsen de
zaman zaman
Kopup gidemezsin sen de
Bir kez kapılmışsan rüzgârına
Şu devranın.