Suretsizdi kaçak
düşler,
Eşiğinde sarnıcın
Sonsuzluğun aykırı
tezahürü
Yansıtıp tutuştururken
gönül bağını.
İklimsiz boyutunda
ömrün
Devinimi mubah o
zincirin
Eşlik ederken onca
halka,
Takılı ne varsa aklımın
kancalarında.
Gömmek en derine nasıl
da mubah
Oysa bırakmaz yakamı
Yine dün yine dünden
yansıyan.
Tadı acı, varlığı
yakıcı
Olmazın oluru
Paye vermesem de
Düşünmekten
alıkoyamadığım
Her bir izlek boydan
boya
Sürüklerken peşi sıra.
Muhtemel her imge idi
Seyrinde iken kâinat
Dünden mütevellit
Yarına çıkmayı dileyen
Yürek sakinleri.
Sıradan ve nüktedan
Yol bilmeden girdiğin
her gönül iken
Yarana merhem
Varsın, uzak olsun
senden merhamet.
Tek bir izlek dahi
kalmaz iken geride
Lütfü sevginin sendeki
izdüşümü değil mi
Söyle, huşu içindeki
benliğinin
Gizem dolu yankısı,
Duymaktan imtina
etseler de
Tek teselli karışırken
hıçkırığın
Görünmez gerçeğine
ruhunun.
Ne an’ın kaygısı saklı
Ne yarına çıkma telaşı:
Bir edim belki bir
sihir inan ki
Sevginin muktedir gücü
Olmazın oluru kadar
yakın
Her bir cümle
Yeter ki niyetini iyi
belle.
Aşka âşık bir gönül
Olsa da yarası dünden
baki
İlahi gücün tecellisi
Yerde arayıp da yürekte
saklı.