Online Üye
Online Ziyaretçi
Ekinoksu uzundur son nefesin
Bir begonvil güzelliği yansıtır suretler
Çiğnemeden yutulmaz hayat
Ve gayya kuyusunda kaybolur bohemler
Kırılır
kızıl aynalar
İçinin
ışığını söndürür bir meczup
Üvey
anne merhametiyle okşanır başlar
Tevbeler
pıhtılaşır arafta
Ve
göz kapanır, özden akar yaşlar
Doğum
lekesidir her hüzün
Dönülmüş
yeminlere şahittir diller
Dört
nala kendine kaçar insan
Ve
kaçak bir yolcunun ürkekliği ile yaşanır günler
Yalpalar her nabız
Sessiz
harflerle yolcu edilir insanlar
Kimliksiz
düşleri saklar denize kıyısız adalar
Çürür
zulmün gamzesi
Ve
aydınlığın kınasını yakar analar
Açılır
ruhun gözenekleri
İntifadaya
yürür dilsizin ağzındaki kelimeler
Mevsimini
şaşırır bir kardelen