Babama Japonya'yı sevdiren Kadın-58


...

Telefon kapandıktan sonra bir süre sessizlik oldu. Ayumi belki kırarım korkusuyla Safa’ya daha fazla yaklaşmadı. “Ben bulaşıkları yıkayayım…” dedi ve masayı toplayarak mutfağa taşıdı. Bulaşıklardan sonra yaptığı kahveleri alarak içeriye döndü.


“Özür dilerim biraz şaka yapayım derken biraz fazla kaçırdım sanki… Siz çok başkasınız. Murat Usta çok başka… Sen yerinde taş gibi ağır birisin… Ciddisin, düzenlisin, çalışkansın… Ama insanın gülüp eğlenmeye de ihtiyacı vardır değil mi?”


“Bakın Ayumi Hanım, elbette gülüp eğlenmeye ihtiyaç vardır. Bu herkese göre farklı olabilir ama ben daha fazlasını yapamıyorum… Biraz sarp kayalar gibi sert olabilirim ama o da benim yüceliğimdir. Dış görünüşümdür. Herkes oraya kolay kolay tırmanamaz…”


Kahvesinden bir yudum alarak konuşmasına devam etti.


“Eğer günaha açılacak duvarları yıkar, bariyerleri ortadan kaldırır isek, nefsin arzu ve istekleri ile bir daha baş edemeyiz… Elbette nefis kötülüğü emredicidir. Kendi nefsimi de bu kötülükten salime çıkaramam…”


“Diğer yanda Murat Usta’ya gelince, tamam o da bir Türk ve o da bir Müslüman… Ama ne kadar Müslüman? O yalan söyleyebilir, eğlenceye ve yemeye düşkün biri olabilir. Hatta haram olmasına rağmen bir iki tek atabilir. Hatta helali-haramı da aramayabilir… Bu onu bağlar. O kendi nefsinden sorumludur. Hesabı verecek olan da kendisidir…”


“Peki, evlenmeyecek miyiz?” 


“Elbette ikimiz de evlenme arzusu içindeyiz. Ama Mevla bizi birbirimize yazmamış ise dünya âlem bir araya gelse bu olmaz. Yazmış ise buna kimse mani olamaz.”


“Biz istedikten sonra neden olmasın ki?”


“Bu iş sadece senin ve benim istememle olmaz. Kaderi yazan yazmalı… O dilemedikten sonra olmaz. Elbette ki istemenin, istek yolunda mücadele etmek de istemenin şartlarındandır. Sana sabrı tavsiye ediyorum.”


“Ama ne zamana kadar?”


“Benimle gerçekten evlenmek istiyor musun?”


“Elbette…”


“Her ne şart altında olursa olsun, benimle yaşamaya razı mısın?”


“Evet…”


“Bunu iyice düşündün mü?”


“Çok…”


“Evlilik için hazırsın yani…”


“Yani…”


“Ama ben hazır değilim… Ne bir evim, ne bir eşyam var, ne de öyle birikmiş param var?”


“Senden ev, eşya ve para isteyen mi var?”


“Ama bu erkeğin sorumluğunda olan ve yapması gereken şeyler var…”


“Anne ve baban ne derler bu evliliğe?”


“Ben onları ikna ederim…”


“Ya benim anne ve babam ne derler?”


“Onu da sen halledeceksin… Yani…”


Safa durdu düşünmeye başladı. Onun yüzüne bakarak ne düşündüğünü anlamaya çalışan Ayumi, endişe ve merakla onu seyrediyordu.


“Ne düşünüyorsun? Yine ne var?”


“Ayumi…”


“Söyle canım…”


“Bilmen gereken bir şey daha var…”

...


Ant-150815

( Jap. Sevdiren Kadın-57 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 16.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu