Kırık sarnıcın dibinde
konuşlanmaksa düşen payıma
Ya da savurmak imgelerini
savurgan kimliğimin,
Yok sayanlarca biçilen
kılıf ise maskeli yüzlere
Son verdiğim ne ise
gıyabında devrik cümlelerin
İstifledim işte tüm
yenilgileri.
Kırgın gökyüzünün
kırılgan bulutları,
Yarım cümlelerimin muğlâk
takıları
Bir de dipsizlikken
içine hapsolduğum,
Varsın acılarımda
boğulayım.
Aşkın nüansı bir
tekerleme dilimde,
Sevdanın rengini çizdim
renkten renge koyulttuğum zamanın
Tefekküründe saklı olsa
da bilinmezliğin şifresi,
Hanidir var sanıp da
karışan gölgelere
O garip yanılgım içinde
tutuşanlara inat
Suladığım başakların
boynu bükük ihlallerinde
Donatıları yüreğin
çeperinde kaybolsa da
Bak, yine esaretindeyim
imgelerin.
Muğlâk yarınlar dünden
an’a akan
Biraz da silik rotasını
not ettim mi sol yanıma
Kolaysa gel de sen çöz
bu bulmacayı:
Kopuk kalan yanım nasıl
da savruk
Dönen başımda
pervasızca uçan zaman hırsızları
Yorgun ölesiye, bitap
nasıl da biteviye,
Döngüye koşullanmışım
madem bir kere
Sanma ki durduk yerde
bu naz bu öfke.
Kıdemliyim dünden beri
Biraz da kayıp hayli
kavruk içimdeki sancı.
Sen yine de ses etme
sevgili,
Varsın ölüm olsun
tecelli.
Saklı inan ki içimde
Hem de en derinde
bahşedilmiş teselli.
Son bir rötuş peyda
oldu olalı gökyüzünde:
Vakur bir dokunuş yüzümdeki
o asil tebessüm.
Durağandı yine de
insanoğlu
Tüm pervasızlığı
hücrelerinde gizli
Adsız yarınlara
meyletmişti bir kere
Bir de dirayetsiz
külliyatında saklı idi tecelli
Az buçuk acı yüklü
ahkam kestiğinden beri.
Sünepe ve fazlasıyla
sefil dirayeti
Yarı yolda kalmıştı ne
de olsa
Tanrı onu terk
ettiğinden beri.
Hükümranlığında
şeytanın ve
Koyultulmuş izbelere
sakladığı gölgeleri
İle tefekkürdeydi
melekler
Hidayet bildikleri tüm
dualarda saklı idi aslında
Asalet yüklü paye
verdikleri masumiyet:
Yitip gitse de ta
ezelden.
Rahvan bir öngörü ile
bilendi acı
Ve kesti cezayı kader:
Ölüme ramak kala frene
basmaksa düşen payına
Hiç mi hiç oralı olmadı
kara melek,
Bir dokunuşu yok sayan
mademki vefasızlıktı
Bir de peyda olmuş
ihanet.
Son kez ve tek bir şans
diledi
Asılsız bir tümceye
takılı kalsa da
Rehavet yüklü idi onca
imge:
Savurgan mizacıyla
kınından çıktı kılıç
Ve ikiye ayrıldı evren:
Bir ucu kopuk boyuttan
Kalanı hibeli
karanlığa,
Cehennemdi altı üstü
Gün yüzüne çıkmamış
iken deliller.
Yine de direnmekse
aslolan
Sabır ve zamandı tek
derman.
Kırılgan zihniyetler
mademki yok sayılmıştı
Asılı kaldı tüm sorular
Kopmadan kıyamet:
Bilemediler oysa
yaşamdı asıl cehennem
Elleriyle biçtikleri
cezalarda
Her koyun kendi
bacağından asıldı,
Asılsız ihbarlarda
kayıp verdikçe
Ve sonlanmadan hikâye;
Umuttu sadece elde
kalan solgun çiçek
Çıkacakmışçasına yarına
Velhasıl ekileni biçti
insanoğlu
Vasıfsız soluklarda
verilmeden son nefes.