Duraklarını bir bir ihlal
ettim sakıncalı kıtaların, soluklandığım mısraların ve hükümranlığında aşkın hanidir
yok sayıldığım…
Bir bitişe mahal veren
bir tüketilmişlik iken hislerimi aldıramazken ama donup kaldığım her satır başı
istifli yetilerin bilinmezliğinde duraksayıp yeni baştan çaldığım bir şarkı
çalıntı olmadığını bildiğim kırık bir hüzün kırılganlığı marifet bilen bir
garip gönül.
Anlatıların
girizgahında dalmışken gama ve terk edilmişliğin kisvesinde tüm
yalıtılmışlığımla konuk ettiğim o sahipsiz şarkılar.
Elimden kayanları
gömmedim mi sanırsın ya yoksun kılındığım yokluk addedilip vara yoğa döktüğüm
gözyaşı.
Sağdıç bildiğim
imgeleri seğirttim birinden bir diğerine. Sadece izledim ve kaydettim hele ki o
durağan mizaçları nasıl özel ve özerk.
Yoldan çıkmış cümleleri
bir araya getirdim akabinde. Birini diğerinin önüne ekledim. Yetmedi. Süsledim
gözyaşlarımı akıtıp o dağılan mürekkebe baka kaldım. Zor olmadı ne de olsa
üstüm başım mürekkep lekesi içinde. Çalıntı bir dosyanın içine sığmazken
öngörülerim ben de çalıyorum aklımdan geçenleri ve anında not düşüyorum buruşuk
kağıtlara. Zahmetli olmadığını söyleyemeyeceğim ne de olsa olmadık yerde
ziyarete geliyor o süzgün cümleler ben hissetmeye ve ağlamaya doyamazken.
Dayanaksız üç beş
duygudan yola çıkıp varamadığıma mı yanayım yoksa gıybet bilip suskunluğa
bürünen iç sesime mi…
Muhalifim sadece bana
beni bene yakın kılıp yine uzaklara fırlatan tüm duygular sırıttıkça
ıskaladığım hayat devrana hükmedip yoldan çıkmışlığı marifet bilenlere belki de
serzenişim.
Daldıkça teferruata
sonu gelmez cümle öbekleri.
Saydıkça adımlarımı
karıştırdığım o skala elimle koymuş gibi bulacağıma kaybolduğum.
Ayracına vakıf olduğumuz
kırık bir imgenin detaylarında saklı aslında tüm gizil varlığı ile düş bildiklerimiz
düşe kalka adımlarken yeni güne hürmeten ıskaladığımız dünler ve yarına kavuşma
umudu.
Belli belirsiz bazen
yeri geldi mi tüm netliği ile ayan beyan tam da önümüzde. Haznesi ne geniş ne
de dar yeter ki içimizdeki umut ışığı demlensin geçen zamanı nimet bilip de
vara yoğa telef etmezken benliğimizi.
Amaçsız bir istikamet
mi yoksa bilindik bir rotaya tabi kalıp yerleşik düzeni idame ettirme kaygısı
ile sığındığımız sessizlik mi her halükarda bir marifet bilip tepkisizliği
sakinliğimizi koruduğumuz oysaki iç sesin volümü bastırmakta evrenin çığlığını.
Susmak ise en adilane
seçenek tüm aidiyetimi a’dan z’ye sorgularken ve varılası hükümler.
Nazarında Yaratan’ın
sadece kabulümdür ne olup olmadığım sadece O’nun nezdinde önem arz etmekte ya
da şu fani bedenin ve gönül gözümün neye tekabül ettiği.
Addedilen bir niyet kadar aşikar aslında içimizden geçen. Kâh küçük bir çocuğun neşesine nail olup kâh asi varlığımızı susturup yaşlı bir ruha meyledip uzağında durduğumuz bir yandan için için kaynayan.
Maruzatım var, diye
haykırmamak adına çırpındığım her saat başı mahkûm kılındığım soğuk mizaçlı
koridorlarda saf tutan hayaletler bile görmezden gelmekte.
Hâkimiyeti kurmuş etken
bir cümlenin etkisiz elemanı kadar sakil iken devinen tek basamaklı sayılar ve tüm
fiiliyatı emir cümlesinden ibaret yüklenmiş iken tüm ağırlığı ve silik bir ayak
izi kadar derbeder kırık bir noktalama işareti ile evet, ne yazık ki cümle
nihayete ermişti tüm uzunluğuna ve karmaşıklığına rağmen.
Dümeni tam zamanında
kırdığımın farkındayım hatta birkaç saatlik bir gecikme ile. Tüm eklentileri
ile yoldan çıkmış duygular değil miydi çarpık bir zihniyet tarafınca yaftalanan
ve bir o kadar yadırganan.
Eş güdümlü
birliktelikler oldum olası izafi bir yankıyla mademki karışmış yoksunluğun kırık
mizacına kim bilir belki de miladımdır miraç bellediğim tüm o hegemonyanın
türettiği bıkkınlık kadar daraltsa da hem mekânı hem ruhu ve peyder pey
nakşeden şu şarkı çalıntı sevgileri gözüme soka soka tüm pervasızlığıyla
nakaratı ezberimde.
Ezber bozan cümlelerin
mi yoksa en çok özlediğim ya da silik gölgelerin oynaştığı kuytulardaki o
tedirginlik mi bir adım uzağımda olmasına rağmen çoktan bir parçam olmuş.
Kıymete binmiş kim
varsa çoktan karıştı karaya çalan gökyüzüne. Güneş bile yüksündükten sonra neye
yarar tek bir yıldızın nakşetmeye çalıştığı.