Az yaklaş yanıma okuma
canıma ölmeden Rahmet
Severken beni
yaklaşmadın bana çektirdin onca zahmet
Sessiz sessiz kapıma
açtırdın soktun içeriye hasreti
Söyle ey zalim ben
şimdi sensiz ne edeceğim
Bu hasret dolu
yokluğunla ben kime gideceğim
Bunca yıl yaşadığımız
sanki oldu bir öykü
Aşkımızı yaşarken
bumuydu gönlümüzde ülkü
Sanki bana sen yedirdin
her gün zıkkımın kökü
Desene ben bunca yıl omzumda
taşıdım boşa bunca yükü
Viran ettin gittin
gönlümdeki köşkü
Bu hasret dolu
yokluğunla ben kime gideceğim
Kurudu gönlümde akan
aşkın kaynağı
Ettin beni sen yanarken
hasret manyağı
Yedin bitirdin ömrüm
gibi gönlüde bitti aşkın kaymağı
Onca sözlerinle
kandırdın demek ki onlar ağız söz kalabalığı
Hırçın yel gibi geldin
estin gittin yıktın evim ocağı
Bu hasret dolu
yokluğunla ben kime gideceğim
Sana gönlümde aşkı
sundum elimle tek tek
Sen bana sevmeyen
gönlünle hep attın kötek
Söyle ey zalim bu
acılarımla hangi tabibe ben gidem
Bu hasreti yaşarken
hangi viran evler içinde ölem
Yaprak yaprak sararıp
hangi toprağa düşem
Bu hasret dolu
yokluğunla ben kime gideceğim
Beni sevmiyordun ne
diye güldün madem
Kurudu gönül obamda
açmıyor artık çiğdem
Solan benzimi görenlere
ben söyle ne diyem
Çömeldim yollarda izini
ararım gönlüme ne söyleyem
Ancak bir mezar eşem
içine girem öldüm diyem
Bu hasret dolu
yokluğunla ben kime gideceğim
Kul Mehmet’im yaşamadın
say bunu kalma naçar
Rahman bir kapı kapatır
beş tane açar
Güzel günler bak işte
sana karşıda bakar
Koş mutluluğa hasreti
kim koluna takar
Bul kul artık hasretle
değiş mutlulukla yatar
Hasret dolu yokluğun
bitti artık sen kime gidersen git
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-