Hiç düşünmeden anılarımızı bir köşeye biriktirdik, oysa sevgimizi biriktirmek yeşertmek gerekirken onu gülüşlerimiz ile donatmamız gerekirken, keder dolu sözlerimizle bakışlarımızla  hissiz hislerimizle bir odaya hapis ettik, hiç yarınını yarınımızı düşünmeden amansız nefessiz bıraktık. Şimdi sen bensizlik'den, ben sensizlikten yakınarak suçu birbirimizden bulduk oysa ikimizde suçluyduk. Birbirimizin gönlünde aşkı öğrenmeye talip olmak yerine, kendi arzularımızın anlamsız isteklerinin peşinde yerlerde sürükledik, paramparça ettik, onu parçalarken kendimizi parçaladığımızı unuttuk ve şimdi ayrı yollarda ayrı mekân'larda birbirimizden ayrı yaşıyoruz. Gönüldeki yaramız ürperirken gözlerimizde, göremedik hissedemedik şimdi yalnız kaldık.

  

    Şimdi eski günlere dönmeyi arzulamak beklemek boşuna, o günlere dönmeye çalışsak buna değer mi bilemiyorum, oysa o ilk günkü gibi sadece aşkı takip ederek yaşamaya devam etseydik, aşkı incitmeden gururumuzla çepeçevre sardırmasaydık… Vazgeçtik… Bakışlarımız sözlerimiz bize acı verirken, acıyı nasılda hissetmedik farkına varamadık, en sonunda uçuruma düşerken fark ettik bu düşüş anında fark etmek ise fayda vermedi. Sen sen, ben ben olmayı bir kenara bırakarak, biz olamadık biz olamayınca sen ben ayrılık oldu, gidecek aşka doğru yol bulamadık kaybolduk.

   

   Şimdilerde titreyerek üşüyen sıtmaya tutulan sevgimize ilaç çare derman bulmaktan aciz kaldık, bunun sebebi ise birbirimizi görmeye tahammül edemeyen benlik kavgamızın bizi çaresiz ayrı bırakmasına izin vermemiz oldu. Şimdi sen ayrı bir evde, ben ayrı bir şehirde birbirimize bunları itiraf etmekten uzak, gerçi itiraf etsek de ah o tahammülsüzlük sancısını gönlümüzde sökmeden hatta o gönlümüzü yerinden koparırcasına söküp atmadan, bir araya gelmemiz hiç mümkün değil! Artık hecelerinde kelimelerinde kalplerini edepsizce kırdık, onlarda bize fayda sağlamak yerine şimdi suskun kalarak, bizi bir araya getirmekten uzak bizim gibi ayrılık müziğimizle raks ediyorlar haklılar, değer vermez isen değer görmezsin…

    

   Şimdi anlatacaklarım için karşıma seni alıp söylesem sen dinlemeyeceksin, sende beni çağırsan bunları anlatsan bende dinleyecek halde değilim, bazı güzellikleri anlamak için ondan ayrı kalarak değerini anlamamız gerekir, düşüncesindeyim. Birbirimize söyleyeceklerimizi tam anlamı ile anlayarak dinlememiz şu anda pek mümkün görünmüyor. Yeniden birbirimiz keşif etmeyi özlersek istersek belki yine o zaman birlikte olmayı sorgulayabiliriz, şimdilik beklemekten başka bir şey gelmiyor , beklemek usanarak yerini vuslata bırakana kadar bekleyeceğiz, umarım bu vakit en kısa zamanda gerçekleşir.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

( Hiç Düşünmeden Anılarımızı Bir Köşeye Biriktirdik başlıklı yazı kul mehmet tarafından 11.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu