.
Ölüye vurulur kırbaç
Seğirir aydınlığın liğme eti
İmkânsızın sonsuzluğunda sızlar yakarışlar
Kanlı gülücükler yankılanır metruk sokaklarda
Ve kördüğüm olur bakışlar
Üşür kardelen
Kesilir ateşin dermanı
Bencil acıları yudumlar mahcup
gölgeler
Üryan bir beyaz akar gökkuşağından
Ve yağmalanır lekeler
Siy'ah'a aşılanır ruh
Genizleri yakar içindeki duman
Avaz avar susar faili meçhul yaralar
Bir yağmur ölüsü serpilir bilincin
toprağına
Ve tedirgin coğrafyalarda büyür
isyanlar
Gövdeye perçinlenir geçmiş
Sisli yorgunluk çöker an’a
Kara girdapta boğulur düşünceler
Bir hüzün pıhtısı atılır umudun
damarına
Ve tek celsede asılır yüzler
Teğet geçer öfke
Camları kırar sessizlik
Yedi ceddinin zikrini yapar sular
Rayihası nefes keser kızgın alazların
Ve gecenin koynundan çalınır şarkılar
Kepengini indirir bir gün hayat
Alagrada bulunur çiğ bir zaman
İniltilere sağırlaşır
mühürlenmiş kulaklar
Ölmemiş rüyaların canı çekilir
Ve dürülür kundaklar . . .
.
.
.
.
.
.
.
.