Asılsız, inkârsız ve önsözü olmayan:

Biraz da sıra dışı ama farkındalığın izinde

Nüktedan bir günce sefiri olduğum gecenin

Hangi beyhude buklesi ise

Yüreğime dolanan.

 

En aykırısından bir aşk ısmarla,

Demelerin sükûtu derinde küflü bir yara.

Eşiğinde sancıların,

Sencileyin çıkmak yola:

Kâfir gömütünde.

 

Nadir oldukça nazenin;

Sergüzeşt mahalde yüreğin kibirsiz seyri,

Darmaduman boyutsuzluktan arda kalan o izbede

Pejmürdeliğine toz konduramazken üç beş kelamda

Gizlediğim tecridi laneti o ölümsüz imgelerin:

Kaba saba günahlara denk düşmediği

Adı olsa da zifiri gece,

Goncalarına dokunmaya kıyamadığım kırık dalın

Boynu bükük gülü,

Demli nüktedan haznesine sığdıramazken

Mecrasız aşkının soluk teninde

Bir düş’e rağbet etmişken

Yine de düşe kalka israf ederken ömrü…

 

Gönle çekili o perdeden sızan

Gün ışığında saklı tek bir duada bile

Kerametini aşka denk ettiğim

Tüm hezeyanları da ört bas eden.

 

Kibirli aşkların soytarı imgelerinden sızan

Öylesine bir hegemonya.

Devrik kelamlarda yitip giden aklın emareleri

Yine boyutsuzluğun ihlalinde sırtlanmak ihaneti,

Yeniden doğmalara gebe gece

Konuşlu evrenin zifiri teyakkuzu.

 

Batıl bir yürek de değil aslında

Kirli dünlerin neferi vicdani bir külfeti buyur eden

Rahmeti tensel ve tinsel dokunuşlara mundar diyen

Tekeri kayıp nidalar iken sükûtu delen

Göremediği itibarı kucaklarken

Yüreğin mimarı.

 

Demli serzenişler,

Densiz buyruklar,

Sefil ve bağnaz bir tınıda eklem yerleri ağrıyan

Yaşlı dünya:

Sen misin vebali boynuma?

Sen misin delen mimlerin tek engeli?

Boyunduruğunda gömülü ne çok ölü terennüm,

Sulak arazilerde çağlayan gönül gözüm

Biraz da sakıncalı hayli ifrat onca tahakküm

Yine dil yarası demelerle,

Geçerken zaman;

Kıyısından bucağından aşkın

Tırtıkladığım ölümlü seferin ölümsüz nidası

Haybeden kanatan yüreği.

 

Asılsızlığı kayıtlı tutulu tümden tekil dirayeti sorgulayan

Bağnaz sancılarda,

Gönüllü gönülsüz tefrikasında

İzlek bildiğim hüznün kayıp coğrafyası

Bedelli ölümlerden sızan kansız cinayetleri

Doğuran günbegün o ikbalin

En acı sürgünü

Yine ilah bildiğim aşka yüklerken

Ömrün ezeli ve ebedi cefasını.

 

Gün bugün, demeye ne hacet

Yarın burada olacağımı kim söylediyse,

Yürek yine O’na emanet.

 

( En Aykırısından Bir Aşk Ismarla... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 20.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu