V
...
15 Temmuzu bize yaşatıp kaçan alçaklara kucak açan ABD,
Almanya, Fransa, Belçika ve diğerleri batılı ülkeler değil mi? İçimizdeki tüm
operasyonlarda Batının eli, ayağı hatta kolu yok mu? Sizce de devletimizin üzerine çullanmaya
çalışanların arkasında muazzam bir kolektif akıl yok mudur?
Altı yüz yıla
yakın Avrupa ile çok savaştık. Buna rağmen biz dost olmaya razıyız.
Ama onların dost olamaya hala bir niyetleri yoktur. Dost olamayacaksak da,
yine mücadele etmeye ve savaşmaya hazırız.
Onun için Rusya
yakın zamanda iki uçağını ve çok değerli üç diplomatını kaybetti. Putin en
sevdiği ve güvendiği şoförünü kaybetti. İki uçağın da düşürülme talimatını CİA-NATO
veriyordu. Türkiye’de ise her patlamada 40-50 kişi birden ölüyordu. En
ucuz, en kirli ve en can yakıcı olan savaş türü terör değil miydi? Eh, işte
Batı da bunu kullanıyordu. İşin garip tarafı; Batı bile kendi içinde yekvücut
değilken…
Devletlerin
sınırlarına sığmadığı, yanlış terzinin diktiği elbiseler dar geliyor artık...
Akıl, para, enerji ve silahların prim yaptığı günlerdeyiz. Akıllı olan,
bölgeyi iyi bilen ve olayları iyi okuyabilen ülkeler birkaç adım önde olacaklardır.
Rusya-Türkiye
ittifakına demek istiyorum ama ittifak kelimesinin altı tamamen boş ve altı
doldurulamaz. Rusya’da en az Batı kadar güvenilmesi zor ve kindar bir ülkedir… Bilmeliyiz ki ülkeler arası dostluk olmaz. Ancak
çıkar ilişkileri olur. Biz bunun adına yakınlaşma diyelim. ABD’den şamar yiyen Fransa
ve Almanya’da bu yakınlaşmaya dâhil olmaya çalışıyor. Bu hengâmede dünya da kendi
eksenini bulmaya çalışıyor.
Trump; ‘Kürtlerin
mücadelesine hayran olduğunu’ söylüyormuş. Kürtler anasının dostu değil ki
hayranlık duysun? İte yal döküyordur. Bu iti diğer itlerle dalaştırmak için…
ABD, Rusya ile
daha dengeli bir siyaset izleyecek olması Türkiye’nin de lehinedir. Aksi durum
yer yer sıkıntılar verir. Zira bu ülke ile komşu olan ve jeopolitik riskler,
ikili ekonomik anlaşmalar ve doğalgaz ihtiyacı nedeniyle Rusya ile bozuşmayı
kolay kolay göze alamayan Türkiye, ABD-Rusya ilişkileri gerildiğinde zor
durumlara düşmektedir.
‘Trump’ın Siyasal
İslam karşıtı demeç ve uygulamalarına devam etmesi halinde Erdoğan’ı
seçmenlerinin gözünde zor duruma düşürme ihtimali de vardır,’ diye yazanlar da
vardır. Karşıdakinin elinde silah yoksa cop veya sopa çoğu kez karşıdakini
korkutmaya yarar.
‘Trump’ın
demokrasiyi pek önemsememesi ve otoriter yönetimlere destek vermesi,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kurmak istediği başkanlık konusunda büyük bir destek
haline de gelebilir,’ ifadesi de yetersiz kalıyor. Çünkü Trump ve arkasındaki
takımın demokrasi ve insan hakları ile uğraşacak hiç mi hiç zamanları yoktur.
Öyle bir niyet ve hevesleri de yoktur.
Şu anda Dolar-Euro
savaşı varken, bunları insanların aklına kimler düşürür ki? Altı boş ve tamamen
çürümüş bir dolar, karşısında kendine kafa tutacak bir para birimini asla
istemez… Güçlü bir para birimi olan doları tahtından eder ve tüm dünya doların
enkazı altında kalır.
Amerika’dan çıkıp
İngiltere üzerinden dünyaya yayılan kocaman bir kavga var. İki dünya savaşıyla
alınıp paylaşılamayan şimdi terörle çözmeye çalışılıyor. Birkaç hamle sonrası
ne yapacağını bilemeyenlerin bu oyunda yeri yoktur. İdaresi ve istihbaratı iyi
olanlar bir adım önde olurlar. Yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye’de bu
dünyada yerini almalıdır.
İstesek de
istemesek de Ortadoğu dünyanın merkezidir. Ortadoğu’nun da kalbi
Türkiye’dir. 15 Temmuz o kalbin ele geçirilmesi operasyonuydu. Türkiye
15 Temmuz ile hem kendini, hem de doğuyu kurtardı. Merkezde kim varsa güçlü
kararları da onlar alır.
…
Ant-100217
...
...Devamı var...