IV
Bir ülkeyi ele
geçirmek ve kontrolü ele almanın ilk yolu ordu göndermektir. ABD yakın zamanda
Irak ve Afganistan’a girerek gösterdi. Bu böyle yapılır diye… ABD bir yere
girer, piyonlarını yerleştirip geri çıkardı. Çünkü kalmanın faturası bir hayli
kabarık oluyor da…
Bu modelden
vazgeçildi. ABD istihbaratı içinde büyütülen, yapısı virüslenmiş, içinde inanç
olan kobay gibi denekler üzerinde çalışılmaya başlandı. FETÖ de bunlardan
biriydi. Hem İslam’ı bozacaklar ve hem
de zengin bölgeleri işgal edebileceklerdi. Bu ordu taşımaktan çok daha ucuza
mal oluyordu.
Oslo görüşmelerini
basına sızdıran MI6 olmuştu ve içeride en büyük desteği de FETÖ’den almıştı. Gülen’in
Erdoğan’ın karşısına dikilmesi de bu olayla başladı. Ve o günden sonra Ankara
sürekli saldırı altına girdi.
Örneğin bir
sınır ihlali yüzünden Rus uçağı düşürüldü. Her sınır ihlali ile uçak
düşürülseydi bu gün Yunanistan’ın elinde uçak kalmazdı. Dert dava kendileri
gibi düşünmeyen, eylemlerine set koyan Putin ile Erdoğan’ı birbirine
kırdırabilmek için ellerini sıvazlayıp durdular.
Gezi olayları
ve 17-25 Aralık eylemleriyle ele geçirilemeyen Türkiye, Türk ve Müslüman
görünümlü virüslü yapıyı harekâta geçirip, tek silah atmadan ülkenin anahtarı ellerine
alacaklardı. Bölgede Türkiye olmadan işlerin yolunda gitmeyeceğini
bildiklerinden Türkiye’nin anahtarı da ceplerinde olacaktı. 15 Temmuzda
gördüler ki işler istediği gibi gitmedi. Türkiye yıkılmadı, yıkılamadı… Yazıklar
olsun onca dost bildiklerimize… Üzüntülerinden geçmiş olsun bile diyemedi
müttefik bildiklerimiz bize...
İş sadece FETÖ ayıklamakla
bitmiyor. Belki FETÖ’nün virüslü kısmı temizlenebilir ise bu çocuklarımızın bir
kısmını geri kazanabiliriz. Yanlışta yapmış, hileyle ve cebirle aldatılmış, hatta
haberleri bile olmadan birçoğu kullanılmış olabilirler. Bunu şöyle veya böyle
ayıklarız. Özellikle diğer tepe kısmının ise zaten ele alacak hiçbir tarafı yoktur.
Elbette onlara gereği yapılmalıdır…
Hedef; FETÖ
yapılanmasını maske gibi kullanan tüm kurumlardaki NATO ve BATI yapılanmaların
acilen temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gerekiyor. Yoksa Türkiye’nin CİA-NATO
ile savaşı bitmeyecektir.
Bizim dost(!)
ateşiyle çok canımız yandı. Canımıza da TAK (NATO’nun terör örgütü) etti. TAK;
PKK’nın içinden eylem yapmak üzere ayrılan operasyonel birimidir. TAK’ın
kurulmasında Avrupalı istihbaratlarının özellikle Almanya’(BND)nın çok emeği
vardır. TAK’ın merkezi Avrupa başkentlerindedir. TAK; Batılı istihbarat
örgütlerinin TAK’ma adı, görünmeyen yüzüdür.
Özellikle son
dönmelerde Türkiye'nin canını yakan eylemleri TAK’a yaptırıyorlar. Amaçları söz
dinleyen, kendisi için yol aramayan, bağımsız ve milli çizgisi olmadan, ne
denilirse tapan yapan bir Türkiye istiyorlar. Herkes bize fatura ödeterek,
canımızı yakıp gözümüzü korkutup yanına almak istiyor. Ama daha fazla bu kahpe
sürülerine hınç ve kinimizi bilemeye yarıyor.
Avrupa’ya gittik
almadılar. ABD’ye gittik darbelerle karşılık verdiler. Bizim biz olmamızı
istemiyorlar. Bizim Ortadoğu’da söz sahibi olmamızı istemiyorlar. Türkiye yeni
dengelerde kendine yer arıyor. Masada bir sandalye ve hakkını istiyor. Bu durum
leş yiyicilerin/sömürgecilerin hiç işine gelmiyor. Yüreğimiz yansa da, bir ve
iri olmamız gerekiyor. Emin olun ki kazanacağız. Kazanacağımızı leş yiyiciler
de biliyor.
…
Ant-310117
...devamı var...