.
.
.
" Ömür dediğin bir nefeslik idi...
Oysa hepimiz bin tanesine hibe ederek yaşıyoruz ömrümüzü...
Hayat bu olmasa gerek,
bu olmasa gerek devri alemin telaşı... "
İçimde kocaman bir şehrin
yağmalanmış ıslak sokakları yaşıyor.
Ayakkabılarıma dolan yağmur tanelerini
avuç avuç çıkarmak gibi bir şey benimki...
Öyle karışık...
Öyle dağınık bir kadınım işte bu aralar...
Kadınım ya(!)
İnce belli bardak kadar narinim işte.
Ama hep kendimce;
Ama hep sessizce;
Ama hep,
//...boynu bükük...//
Kırılmışlıklarım cam taneleri kadar keskin bile değilken,
yeniden canlanmaya,
yeniden dokunulmaya her kabusun ardından,
yeniden süslenmeye hazır ve o kadar da,
unutanım olan biteni...
Ve b/öylece imanını koruyan Müslüman gibi
her vakit,
huşusunu unutmayan bir canlıyım aslında...
Nitekim;
günahlarımı da,
sevaplarımı da sorgulamadan kabullenebilen şeyler
ve kimseler...
Acaba neredeler?
//...Yine başı ağrıyor kalbimin
Titretmeseydiniz
ne iyiydi hüzünlerimi şu surlarda...//
Aceleci bir serüveni okur gibiyim.
Sakindi istediklerim oysa.
Mahzenimin köşesine pusmuş,
milyon tane umut vardı gün yüzüne çıkaramadığım...
Çünkü kadınım...
Ve utangaç
ve sırra kadem tutmuş bir avuç toprak...
Bu öykünün öznesi de yüklemi de benim.
Celladına tutuşturulmuş kalemin,
izleri ardından sürükleniyorum.
Mutluyum ya da değil,
bilinmez...
Zaten bu da açıkça söylenmez...
Burası;
duman dumana kalmış bir girdabın,
derin kuyusu...
Burada ölmek en beklenen şey,
yaşamak ise mucize...
Artık ölmek kaderime kalsın.
Bırakın yaşam, hakkımın kenarlarında duran,
en güzel oya olsun..
Gerçekler(!)
Bir kere de böyle olsun...
NOT:
Kadınım ya ( ! )
İki lokma nefesin ardından,
üzerine serpiştirdiğim en iyi umut;
"Mucize" bu yüzden...
Ayşenur Kaya Aydoğan
( Haftaının Anlam ve önemine binaen
Kadın istismarlarına maruz kalmış, tüm kadınlara ithafımdır..
Öyle zamanın ortasındayız ki, birileri ağlarken, gülmek gelmiyor içimizden ve bu yüzden kendi sesimizi kısıp, ses isteyen herkese ses olmak adına bir iki kelamdır bu ithafımız!
Saygıyla...)
(
Kadınım Ya başlıklı yazı
Ayşenur... tarafından
5.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.