Zorba akşamlardan medet
umduğumun istihbaratı bir de kefeni hazır ettiğim o mayıs gecesi.
Zifirden doğan nifak;
zehirden ölen şafak hazan hepten ölü yanım ve zimmetli olduğum sevdalarda
serpilmişliğimden medet uman yangınlarda körelmişliğim yine durmaksızın yine
sancılı yine safi tutuşmuş tutanak bildiğim sayısız şiir.
Ant ettiğim özürlü
şiirlerime özür borçluyum adını her andığımda aşkın, her kanıksadığımda hüzün
balyalarını.
Zambaklarda dokunaklı
bir sure; zanlarda nice yergi ve yanılgı bir de müteessir olmam gerekse de
garip bir huzur duyup yeniden sarıldığım umudun bakir çağrısı.
Bir nemde bir de sende
dercesine.
Bir serde serilip bir
de sırlarımı tokuşturduğum sen yanım…
Akla zarar hibe ettiğim
onca duygu; akla zarar tutanaklara geçmiş suçlarım; akla zarar isimsizliğim
oysaki gülmeye mecbur bırakıldığım her gün doğumunda sen fısıldarken adımı ve
elimde kanlı bir gül kırmızıdan boca yaşlarım, alı al moru mor isyanlarım hele
ki sınırları ihlal edilmiş şiirlerde dertop olmuşluğum.
Nidalar ektiğim,
hüzünler biçtiğim, safi duyguya tekabül eden sefil benliğim.
Mantık ötesi bir elem.
Metazori bir yakınma
belki de.
Ve muğlâk bir gölgeyim
nazarında onca sükutu niyaz edip sadece kederin çığlıklarında hemhal olduğum.
Tüm cümleler yarım;
aklım gidip-gelmeler konduruyor madem bitimsiz günün bitimsiz hüznüne bir de
kerevete çıkan hayallerimi yeniden güncellesem de kundaklanan benliğimi
hidayete erdirsem ölümlü bir zikri ölümsüz bir aşkla eşleştirdiğim…
Kaygılarımı gömsem de
derine baş veren yeni ve sübyan korkularım her gecede açan gecesefasını teğet
geçtiğimin yanılgısı bir de ihbar edildiğim sükûtun defolu tek tanığı iken evren
ve müridi nice karartı.
Kundaklanan iç
çekişlerimde; zorlama bir tebessüm iken elimdeki kamera ile içimin selfie’sini
çekmekten geri duramadığım.
Geniş açılı geçişler
benimki ve dar açılarını üçgen boyutsuzluğumda en derin mercek yine tutumlu bir
aşk mahkûmu iken sevmelere denk düşen sayısız masal ve her nasılsa sırra kadem
basan mutluluk üstelik deli fişek gönüllerden aktıkça coşan coştukça yansıyan
ve yansımaların bile kırıldığı.
Zannımca demektense
seyrinde olmak böylesine bir yolculuğun hicvi iken görkemli yalnızlığım hele ki
adını konduramadığım o masala da toz konduramazken en yüklü boykotum iken
zamandan ve mekândan kopuk bir de serptikçe dünü an’a bir de özledikçe
yarınları senli cümleler kurmaktan kendimi alamazken yine de kandırıkçı bir
hegemonya benimki üstelik küt kesilmiş saçaklara tünemiş bir kuş ürkekliğinde
gözümden de gönlümden de sakındığım o gizi en mahrem şiire hediye etmişken yine
sen tadında.