Solgun zamanların kitabesi bu bu elimi kolumu kül edip mürekkebine aklımı bandığım ah o kızgın çöllere hayran bağrım hoyrat bir şiirin kalıntıları yanağımda oluk oluk ızdırap muğlak bir sancı.
Dışarda güneş kavuruyor çiçekleri içerde beni hüzünler sirayeti sır olmuş o düğümler boğazım anne kil çürüğü ah o inlemelerim incecik illet o çelimsiz sevinçler.
Zarif bir ağrı bu en fazla en fazla üzüp de geçecekler ah o mesafeler o seneler kırkına mum yakıp def ettiğim ölgün bir cuma sonrası gözlerimdekiler.
Sanki bir civa dökülüyor tenlerimize yağmur deyi keder yağıyor ılık ılık akşamları bense doksandokuz kez ağıtlandığım zerresine muhtacım şefkatinin kökü çürümüş insanlığa inat mandalinalı kek buğusu çocukluğum inan tarifi zor bu hâllerin külfeti kurşun sahi kıyamet ne zaman kopacak anne..
( Sirayet Öyküleri /ll başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 9.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.