Evvel zaman içinde bir derviş, bir gün şeyhinin kendisine verdiği tesbihi çekip tamamladıktan sonra...
Bir dakika... Bazı arkadaşlar bilmeyebilir. Günümüzde dahi varlıklarını sürdüren bazı tarikatlara katılanlara ( yani o tarikata girenlere) tarikatın şeyhi mesela '' Her gün beş bin defa, ( Daha çok ya da az da olabilir) tesbih çekip Allah diyeceksin'' Der. Söylenecek olan söz '' Allah, Hu, Hay, La ilahe İllallah, '' Ve benzeri kelimeler ya da cümleler olabilir. Bu kelimelere ''Vird'' kelimelerin belirlenen sayıda okunmasına zikir denir.
Tabii ki zikirin başka şekilleri de vardır ya oraya girmeyelim.
Her neyse...Dervişin biri şeyhinden aldığı tesbihin icabı olarak on bin defa Allah deyip zikrini tamamladıktan sonra birden karşısında oldukça genç ve güzel bir kız görür. Merakla sorar kıza:
-Ey güzel kız. Böyle ıssız yerler biz dervişler içindir. Senin ne işin var buralarda?
Güzel kız eliyle ileride bir noktayı işaret edip.
-İşte şurada benim sevdiğim var. Ona elma götürüyorum
Derviş bakar kızın elindeki sepette bayağı elma var. Sorar
- Ne kadar elma vardır o sepette?
Kız cevap verir?
-İnsan, sevdiğine hediye edeceği şeyin sayısını sayar mı?
Derviş hemen o upuzun tespihinin ipini kırar.
Bu gün bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesine eriştirdi Rabbim bizleri.
Allah'ıma şükürler olsun ki '' Kur'anda kandil denen bir şey yok, o halde kandiller de yok. Kur'anda namaz diye bir kelime yok, o halde namaz da yok'' Diyerek sözüm ona Hakiki Müslümanlık gibi yepyeni bir kavram türetenler bile Kadir gecesi için '' Kur'anda var mı böyle bir gece?'' Diyemiyorlar. Gayet açık bir şekilde sure var çünkü.
Kandil gibi, hatta Namaz gibi bir konuda bile bizlere ''Siz Hacı- Hoca'nın dediğine değil Kur'anın ne dediğine bakın'' dedikten sonra olayı - Hem de Kur'anı delil göstererek- ''Namaz Yok'' Noktasına getiren vatandaşlara Soruyoruz: '' Arapça bilir misin? '' Cevap: ''Yok'' Tekrar soruyoruz: Peki sen Arapça bilmezsin, ben Arapça bilmem. O halde Kur'anda ne yazdığını nereden bileceğiz?'' Cevap verir: '' Atatürk Kur'anı Türkçeye çevirtmiş. Aç oku.'' Tekrar sorarız: '' Hacılığını bilmem ama o ilk Kur'an tefsirini yapan Elmalılı Hamdi Yazır, bir hoca değil mi? Madem Hacının-hocanın dediğine bakmayacağız onun dediğine niçin bakalım? '' Cevap tısss tabii ki. Zaten en başından beri asıl maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.
Ama yine de yılmazlar. Kur'anda '' Cuma suresi'' Diye bir sure olduğunu o surede '' Ey iman edenler! Cuma günü namaz için( Onlara göre dua için. ) çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.'' Denmiş olmasına rağmen '' Cuma'nın neresi Hayırlı? '' Deyip bir sürü Cuma gününde olmuş felaketi sıralarlar. Sanki Yüce Rabbim ( haşa) Bilmiyordu o bahsedilen Cuma günlerinde bahsedilen kötü olayların olmayacağını... Bilmediği için de Cuma'ya bu kadar önem atfetti.
Her neyse..Dağıttım biraz. Benim söyleyeceklerim aslında '' Kur'anda kandiller yok, namaz yok, Cuma'nın neresi hayırlı?'' Diyen Hakiki Müslümanlara(!) değil. Onların dışındaki Müslümanlara.
İnsan sevdiğine hediye edeceği şeyin kaç tane olduğuna bakmadığı gibi sevilen de sizin ona kaç tane sevgi sunduğunuza bakmaz. O bakımdan '' Kadir gecesinde 100 defa Selat-ü selam okumak, 40 defa Kelime-i şehadet getirmek, 1000 defa Allah demek'' ya da ''Kadir Gesinde Kadir suresini 100 dafa okuyarak binlerce, yüz binlerce vakit namazı kılmış olmak'' Diye bir şey yok. Sayılara kafanızı takmadan yapabildiğiniz kadar, gücünüzün yettiğince Allahı anın. '' Okudum ama 999 muydu yoksa 1000 miydi? 999 okuduysam günaha girer miyim? '' Gibi saçma sapan sorular ya da vesveselerle kendinizi helak etmeyin. ''Seneye Ramazan gelsin de bir tv programında falanca hocaya sorayım. Bakalım 1000 yerine 999 oluyor muymuş. Olmuyorsa kaza etmem gerekir mi?'' Diye uykularınız kaçmasın.
Hele hele de ''Bu gece kılınan bir rekat namaza diğer vakitlerde kılınan yüz bin rekat namazın sevabı verilir'' gibi hadislere (!) güvenip de kurnazlık yaparak bu gece sabaha kadar namaz kıldıktan sonra '' Tamaaammmm, artık namaza filan gerek yok. 1000 ay ve yüz binlerce rekat namaz bana da torunların torunlarına da yeter'' Gibi bir Yahudi uyanıklığı yapmaya hiç kalkmayın.
Bir diğer husus:
İlle de '' Allahümme İnneke Afüvvün Tuhubbül afve va'fuanna'' Diye dua etmeniz şart değil Kadir Gecesinde... Arapça olan bu duayı ezberlemeniz ve Arapça olarak okumanız size Türkçe okumanızdan daha fazla sevap kazandırmayacaktır. Çünkü ''Duaları Arapça okumak lazım'' diye bir kural yok. Onun yerine '' Allahım, sen Affedicisin, Affetmeyi seversin. Beni de Affet'' Diye dua etseniz , Allah sizi yine mutlaka duyacaktır.
'' Ama efendim, Peygamberimiz bu duayı hep Arapça okurdu''
Be mübarek kardeşim. Peygamberimiz Araptı. Elbette Arapça okuyacak. Türk olsaydı Türkçe okurdu değil mi?
Velhasılı kelam duanızı kendi ana dilinizle, anladığınız, manasını bildiğiniz kelimelerle yapın.
Kur'anı Kerimde Yüce Allah diyor ki: '' İnnallâhe ye’muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ ve yenhâ anil fahşâi vel munkeri vel bağy, yeizukum leallekum tezekkerûn'' ( Nahl Suresi 90. Ayet.)
Yani: ''Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Öncelikle adil ol. İyilik yap. Yakınlarına yardım et. Hayasızlıktan,fenalıktan, azgınlık ve sapıklıktan, uzak dur.
Allah bizlere öncelikle bu konuda düşünmemizi ve -tutmamız için- öğüt veriyor.
1000 defa herhangi bir zikri yapmamız çok daha sonraki iş.
..........................................
Daha nice Kadir Gecelerine sağlık, mutluluk ve huzur içinde ulaşmayı, Kadir Gecelerinde anamızdan yeni doğmuş halimizdeki gibi tamamen günahlardan ve her türlü kirden arınmamızı diliyorum Yüce Mevlamızdan
Yüce Mevlam Kadir Gecemizi öncelikle Ülkemize ve Milletimize, Cümle Ümmet-i Muhammed'e ve nihayet tüm dünyaya huzur barış ve kardeşlik gelmesine vesile kılar inşallah.
Başta kendi yakınlarım, akrabalarım ve arkadaşlarım olmak üzere tüm sitemiz sakinlerinin, bu yazıyı okuyan herkesin ve sevgili öğrencilerimin Kadir Geceleri kutlu, yarınları umutlu olsun inşallah.