Diplerin tefekküründeyim
Dipsizliğin dik alası.
Ne alaka, diyen söylemlerin
yalancısıyım
Sakilce duvarlarıma mimlenen
yalnızlığı
Koyamazken yere göğe…
Dipçiğin mahzun gölgesinde
Ölü bir sancıyım
Badireleri kovuşturup zihinde,
Konuşlu olmakla mükellef dize dize
Her şiire yatıya gelen hüzün
Tetiklercesine,
Her sakil heceyi de milat bilip,
Yürekte kayıt dışı tümceleri
Tevafuk eyleyip
Ayrımındayım kötünün ve iyinin.
Kalp gözümde kocaman bir boşluk
Nüansı kırık bir beste kadar da başıbozuk
Düzenin en sivri yumrusuyum
Beyit beyit gezdiğim şehri,
İhbar ettiğim meleklerin de
yalancısıyım:
Hele ki karelerde
Kerelere tekabül eden
İç acılarımın toplamında
Kayıp bir dereceyim.
Ne münafık ne sıradan;
Ne dilinde küfür ne de yalan
Salkım saçak düşlerin pervazındayım
yine
Derli toplu geçmişimde
Savruk notaların girizgâhındayım
aslında
Hele ki bir şarkıya özenip
Kırıklarımı saydığım
Sayısız gam adına
Edindiğim makamda
Yine Allah katında…
Benim hem de benden uzak bir rotanın
Senle tümlenen kayıp yarımın
Bir de diyemediklerimin mealini
bilmeni
Dilediğim bir çiçeğim:
Hem de en kırık ve en ölgün gonca.
Ser verip sır vermeden pekişen
Gönül dilimde
Bir gülden çok öteyim:
Ömür boyu gülmeyi dileyip
Ölümüne sevdiklerimin hayalinde
Garip bir lehçeyim,
Adlandırmadığım onca duyguyu
Kayıt altına alıp
Evrene bahşettiğim dize dize.