Aydınlığı biledim,
Bilemediklerimi dağıttım kör
dilenciye:
Aklımın şafağı attı ansızın,
Andıklarıma rahmet okudum ve eşlik
eden
Derin hüznü yâd etmek adına
Kazıdım adımın harflerine yüreğini,
Yine demediklerime meyyal
Flu bulutlar gördüm
Esmer ırmaklarında şarkıların,
Sakıncalı tefrikalarında şairin,
Adı kayıp bir tevekküle bağımlı
Yine kıtaların istilasında
Aşk düşkünü şehla yüreğim.
Zambaklar açtı sonrasında,
İzafi yeminlerimi kınayan hak
maliklerine serzenişim,
Kıstas bildiğim ömürlük şiirlerde
Düşmüşken yola
Yine batıl bir aşkın peşi sıra
Erguvan yetimlerimi ıslah etsin diye
Tanrı
Sandıklarımı saldım usulca,
Birikenleri de boca ettim
İçimdeki devingen yangına.
Lal aslında tüm şiirler,
Gözbebeklerimde bakir ağrılar
Yine görmeyi dileyip
Gömmeyi bile beceremediğim
Onca ölü yediveren güllerimden arda
kalan
Bakir bir sızı
Çok da derin bir koku
Yine akla rahmet,
Yüreğe koruk
Şefkat bildiğim baba yüreğinde
Sevgilinin.
Kandığım değil de kanadığıma delalet
Onca imge:
Kâh yüreğin katmanlarında
Kâh satır bildiğim şu hülasa boşluğa
Hem de en derininden bir teselli
Yine şiirin hükümranlığında
Giyindiğim hüznü
Bandıkça aşkın şeceresine
Ve demediklerimi bir bilsen de
Gelmesek göze
Hele ki görmediğim, tatmadığım
yeknesak mutluluğu
Şeytan bile kıskanırken kendi
gözünden
Ben ki melekleri yâd ettim
Her gece.
Varmayı tehir ettiğim ne ise
Kayıplarda bir sal’ım
Salkım saçak aşkları benliğimle
içtiğim
Devranlarda sarkaç misali salındığım
Ama içimdeki çocuğu asla salmadığım.