Kelamda saklı tutulası bir metanet
Yüklendiğim…
Geniş bohçam,
Yandan çarklı isyanlarım bir de:
Affet beni Rabbim, demenin verdiği
huzur aniden
Sonra da denize düştüğüm o iskele.
Benim benden bana uzak;
Sen değil de biz dediğim melekelerim,
Hazan yüklü yüreğim her dem;
Sevdiğim, sevdiceğim;
Kınımda varsa yoksa aşk,
Latife bildiğim sezilerim
Dosta düşmana nispet olsun diye de
değil hani;
Sevdiğim kadar dirildiğim,
Sevmekten zarar gelmez demenin de
şanı
Yürüdükçe gönül pazarında
Tezgâha koyduğum nimetlerin
Coşkusuna yürekten kenetlendiğim.
Hayatı yaşanır kılan
Belki de irili ufaklı üç beş hezeyan:
Dirliğin, dirliğin mabedi
Aşkın kovuğunda
Esir düştüğümün bilincinde
Lades, demek kadar da zevkli
Sevdiklerimin zülfünde,
Aşkın isinde,
Yüreğin neminde hep mi diri?
Hep mi iri?
Büyüdükçe hayallerim
Çocukluğumu da saklı tuttuğum,
Dünüm kadar temiz bir miras
Yine atalarımdan bana kalan
Ne de olsa sevmeyi öğrendim onlardan.
Bazen kinimde bazen tenimde
Bazen yüreğimde değil hani
Hepten yüreğime kazıdığım
Hayatın şafağı;
Bazen geceye tutsak
Bazen isyana biat
Tövbe ettiğim kadar da dönmediğim
yeminlerim:
Allah’ın gücüne mazhar
Batıl eksenlerden kaçıp;
Allah’ın aşkına binaen
Sevgiyi ve inancı donandığım
Bir de yüzüme gülüp arkamdan
Kuyumu kazanlara aldırmazlığım işte
Yine beni bana güzel kılan…
Bir sitayişten öte
Köpük köpük name tadında
Gel- geç ömrün kayıp ekseninde
Kaymak değil de
Aradığıma delalet ve arındığıma,
İçimdeki ukde.
Sevginin naaşı kalktı mı sizin orada,
Demekse en büyük cehalet
Hele ki sevginin sırtı nasıl ki
gelmez yere,
Yine bir gönül borcuma sadık
Bir de aşkıma vefayı eksik etmediğim
Yüreğin iklimlerinde şuur kaybı
Kimi zaman,
Aşka mazhar her daim
Biraz da çatlak hüzünlerimde
Sızan aradan
Üç beş sergüzeşt beste.
Yine dama taşı öykümde
Aklandığıma delalet
Her baktığımda aynaya
Tanık olduğum dünüm ve vicdanım:
Yandan çarklı korkularım
Ümidi eksik etmeden
Daha çok daha çok sevmeyi
Şiar edindiğim
Mertebede:
Varsın hazanda kopan bir yaprak
olayım,
Demenin hadisesi ne kin ne kibir
Sadece hafiflediğim kadar uçtuğumu
Bilirim, demek nasıl ki bir methiye
Yine yüreğin kibrini delen
Ve asaleti öngören,
Ölmek kadar da külfetsiz
Yeniden dirilmenin bilincinde
Hep ama hep
Sevgiye mazhar gönül dilinde
Asla da olmaz tek bir perde
Allah ile aramda:
Aslımı inkârım olsa olsa
Eğer ki yalnızlığımı teyit ettiğim
Güncemde
Yine inkârın hası:
Tövbe, Rabbim:
Yalnızlık ne kelime?
Senden başka nedir ki
Varlığımın süzüldüğü
Şu iki kapılı handa
Sana yakın olduğum kadarım
Ne zamanki hüznümü sana sunsam
Derdim de dermanım da senin sayende
Varsın illet bir şiirden öte yol
olayım
Yine sana çıkan gönül telinde.
KISACA...
‘’Dün yaptıkların bugünün içinde
gizli. Bugün yapacakların da yarını hazırlıyor. Öyleyse sen artık, dün, yarın,
öbür günle meşgul olma, şu an’ı Allah’ı memnun etmek için yaşa.’’(Samiha
Ayverdi)
‘’Mutlaka senin kuşunun iki kanadı
olsun: korku ile ümit. Yani hem ne olacağını bilmeme korkusu, ama hem affedici
o Allah’ın büyüklüğünün idraki. Bu ikisi seni uçurur, tek kanatla
uçamazsın.’’(Hazreti Mevlana)