Bir kesit ısmarlamak tarihten,
Ç/alıntı:
Sonra da anlamın anlamsızlığa mahkûmiyeti…
Yine insan sarrafı bir dokunuşun,
O sesin peyderpey yükselişi:
Sesten öte bir güç;
Güçten öte deli bir araz,
Aslında mahkûm edilen insan ve
Tanrı’sı
Yine gizemine yoldaş bir ıssızlık
Ve perde arkası ömrün,
Kıyımlardan geçen
O taarruzun da ayak sesi.
Hangi minvalse gökten uçuk,
Hangi suretse
İnsan kadar kaçık
Ve hangi dirayetse
Sığdığımızdan fazlası
Sığların arka yakası
Belki de enginlerde ölmenin gücünü aşan
Sığda yaşamak kadar
Beyhude bir serzeniş
Yine içten
Yine yoktan var eden tek kudret.
İçerlese de zaman zaman insan
Doldukça kabrinden evvel
Yüreğine isyan,
Deli fişek bir terennüm
Marifet bellemiş bir kez ihaneti,
Aşkı heba etmiş kininden
Akıttığı kirine bile yabancı
İçindeki fıtrat,
En deli mızrap işte
Boykot ettiğine biat
Bir de körelmeyi sehven
sahiplenmişse.
Kayıtlarda olmayan bir taarruz
Edinilesi bir kudreti
Yaftalarken insanüstü bir güce
Sırnaşık bir gülümseme ile
Dokunması an itibari ve
Uzağında zamanın;
Tırsan kendi gölgesinden
Hangi insan değil ki
Derlediğine dertlenip
Yan yatan kibrinde kinaye zaman
zaman:
Edinilesi güçten bile öte
Nefretin bileşkesi haset yüklü
Bir söylencede insanlığın manası.
Arş-ı alaya çıkan koca bir coğrafya
İnsanın bekası
Hanidir dilinde zehir,
Gölgesinde ihanet
Yüreğinde bitimsiz kibir ve bitimine
Saniyeler kala ömrün
Etmeyi unuttuğu tövbe:
Makberinde yosun tutan günahların
Bedeline erişen bir cürümden bile
Çok öte,
Asılsız sevgiyi ihbar eden
Meleklerden bile utanmayı
ertelemişken
İnsan ve zafiyeti…
Belli ki götürecek cebinde kefenin
Ar damarı çatlasa bile
Korkusuzca harcarken zamanı biteviye.
Keşke gönül gözünden alsaydım
nasibimi,
Demeyi hor gören ruhu yitik
Zavallı fani.