Ruhu Yakan Kezzap - Haset
Değerli Kızım;
Allah’ın
sevgisi ve merhameti sizlerin üzerine olsun. Bu mektubumda az veya çok her
insanda mevcut olan bir hasletten, yani haset ve kıskançlıktan bahsetmek
istiyorum. Ümit ederim ki, anlatacaklarım aydınlanmana fayda sağlarsa kendimi
mutlu ve bahtiyar hissedeceğim.
Burada bilimsel açıklamalardan daha çok,
birbirimizi anlayabileceğimiz sadelik içinde kalmaya gayret edeceğim. En az
sana arada bir yazarak ruhunu aydınlatan birinin olması ne kadar güzeldir.
Keşke bana da bir yazan, arada bir darlandığım da gerçek ve doğrularla önümü
aydınlatan bir yakın dostum olsaydı? Belki bu günkünden daha bilinçli ve şuurlu
olurdum. Bu günlere gelebildiysem tamamen kendi gayret ve çabam ile geldim.
İnsan zaman zaman gidip sığınabileceği, dinlenip dinlenebileceği, bir dostunun
veya büyüğünün olmasını ister. Ben de çok istedim ama bu güne kadar öyle bir
bilge kişiyle müşerref olamadım.
Neyse lafı daha fazla uzatmadan tekrar
konuya dönmek istiyorum. Haset ve kıskançlık üzerine bildiklerimi seninle
paylaşmak istiyorum.
Haset; sahip olamadığımız veya olmadığımızı
sandığımız başarı, zenginlik güzellik ve ilişki gibi bir başkasında görüp
tutkulu bir şekilde arzu etmemizdir. Ruha pençe atan çetin bir duygunun adıdır
o. İnsana “onda var, neden bende yok” düşüncesiyle insanı tahrik ve tahriş
eder. Bu düşünce insanın eziklik ve küçük düşmüşlük duygularını harekete
geçirerek öfke ve nefrete kapı aralar. Hatta hasetliğin ileri safhası olan; karşıdakini
ortadan kaldırmak, ona zarar vermek veya acı çektirmek gibi içgüdüsel
saldırganlık seviyesine kadar gider. Âdem (a.s) çocuklarından Kabil’in Habil’i
öldürmesi yeryüzünde bunun ilk örneğidir. “Yok etme, ortadan kaldırma “ duygusu aynı zamanda verilene rıza
göstermeme, Allah’ın rıza ve taksimine başkaldırmanın diğer adıdır.
Aslında hasetlikle karşıdakinden daha çok kendi ruhi
yapısına, kendi huzur ve mutluluğuna zarar verir. Onun için Atalar; “Keskin
sirke küpüne zarar verir” der. İnsanda kronik bir seviyeye ulaşmış bir hasetlik
tehlikelidir. İnsan kendi enerjisini boş yere harcayarak kendi kendini yer
bitirir.
Değerli Kızım;
Hasetlik insana
acı verir, eksiklik ve yetersizlik, küçük düşme duygusunu körükler ve insanda çok
büyük değer kaybına yol açar. İçerleme,
kızgınlık, öfke ve intikam da hasetliğin askerleridir. Kıskançlık ise daha çok
var olanı kaybetme korkusudur. Rekabet ateşini hasetlik veya kıskançlık
alevinden alır. Özünde arzu edilenin elde edilmesi veya var olanın
kaybedilmemesi için verilen çetin bir mücadeledir.