Önsözünü yüklenmeli ömrün…
Artık kaderin tarhında
Neyse dokunuşu İlahi mucizenin.
Kanıksananla kayıtsızlığın pervazında
bir Tanrı
Şehla bakışlarını ölü rüyaların
Dile getirmekle mükellef
Bir yürek kadar da açmazı sevginin,
Korunaklı dünyaların tabusunda
Devrilen dev levhalar
Ve az sonra kurulacak insan panayırı.
Hadi çekilin aradan, demenin
Desturu
Yine kifayetsizliğin de biri bin para
Acil tokalarımı takmalıyım
Satır aralarına…
Metazori bir gülümseme kondururken
şiire
Bir de şarkının nakaratında
Yaptığım ince ayarı şiirin;
Az sonra temaşa,
Az bekle kader, sandım ki
Sandıkların dibinde naftalinli
patikalar
Yine aşka dair bir sevinçle
Adımlayacağız yolları.
Kuşpalazı bir sancı
Dimağın yıkımlarında
Dil üstü hapım yine şifa niyetine
Doğurgan bir sevda:
Her şiirde azıcık elem,
Hayat zaten geçilmezken sitemden
Bir de parmak arası imgeler ve
Kopçaladığım şiirler
Hani olur da düşerim gözünden
hayatın.
Kıyısında sanki sakil bir sunum,
Arzında hayatın
Sulak bir arazi
Ne zaman yetim bir çocuğa rast gelsem
Hatırladığım babam.
Şanslıyım yine de
Ne de olsa doya doya tadını çıkardım
Çocukluğumun…
Ne gam!
Bingo,
Ben hala çocuğum.
İyi de neyin nesi bunca gözyaşı?
Hele ki sevgiden de almazken payını
Bir de sivrildiğim iç mekânlar;
Yanımda, arkamda hatta önümde
Mahrem yakası şehrin
Ben hala şaibeli bir şiiri
kundaklayıp
Şehrin gizemini lanetlerken
Şiir üstü bir güç belli ki
Alıp da nasibimi hayattan ve acıdan.
Az kaldı çok az:
Hadi, açayım gözlerimi
Ve serileyim hayatın gerçeklerine.
Ahlarla yüklü vahı(a)mda
Kayıp da düştüğüm mecrasında
Ölü hatıraların,
Şimdi vaktidir:
Ne de olsa erken kalkan yol alır
Hele ki bir arpa boyu yolda ilk
adımınsa.