MEHDİ'NİN(!)  BİRİNİ  TIKTIK  KODESE  DE  ÖTEKİNİ  NE YAPACAĞIZ? - 3. BÖLÜM -

Bu  bölüme  MİHR  Kelimesinin  ne  anlama  geldiği  ile  başlayıp  devamında  yine  İskender  Evrenosğolu'nun yükseldiği (!)  aşamaları  anlatarak  devam  edeceğim

Evet,  müridleri  İskender  Evrenosoğlu'na  MİHR  dediklerine  göre  bu  kelimenin  anlamı  ne?

Aslında  kelime  anlamını  hepimiz  biliyoruz:  Güneş...  Lakin  Müridleri  İskender  El  Ekber'i sadece  bir  güneş  olarak  görmüyorlar.  Bakın  ne  olarak  görüyorlar:

M:  Mehdi
İ:    İmam
H:  Halife
R:  Resul

Aynen  Hrıstiyanlıktaki  teslis ( üçleme )  inancında  olduğu  gibi...  Hrıstiyanlıkta  nasıl  ki  Hz.  İsa  hem  Allah,  hem Allahın  oğlu,  hem  Ruh-ul  Kudüs  ise  aynı  şekilde  İskendercilikte  de  İskender  hem  mehdi,  hem imam,  hem halife  hem  de  resuldür.  Ama  o  bir  peygamber  değildir (!)

Hatta  İskender  Evrenosoğlu  Kaadir-i  Mutlak'tır(!)  (  İleride  göreceksiniz ) ama  o  bir  peygamber  değildir (!)

Yani  adam  bizlerin  gözünün  içine  soka  soka  '' Ne  peygamberi  ulan  ben  direkt  Allah'ım ''  Demektedir.  Bununla  ilgili  bir  sürü  sure (!)  ayet (!)  ortaya  koymaktadır  Risalet  Nurları  adını  verdiği  kitapta  ama  sorduğunuzda  '' Benim  peygamberlik  diye  bir iddiam  yoktur''  Demektedir. 

Şimdi  gelin  yine  onun  kitabından  İskender  Evrenosoğlu'nun  yükseltildiği(!)  aşamaları  görelim

Zaman  Suresinden(!) :

HER NE KADAR SEN, SENİN RUHUN OLAN MEHDİ VE RESULÜMÜZ MUHAMMED ÜÇLERİ MEYDANA GETİRİYOR GİBİ GÖRÜNÜYORSANIZDA ASLINDA SİZ İKİNİZ BİR OLDUĞUNUZDAN ÜÇLER’İN ÜÇÜNCÜSÜ GAVS OLAN MUHAMMET RAŞİT KULUMUZDUR. BİLDİĞİN GİBİ ONU SENİN BAŞ YARDIMCIN OLARAK TAYİN EYLEDİK. YEDİLER GAVS’TAN SONRA GELEN YEDİ KUTUPTUR. BİLİRSİNKİ YETKİ VE MERTEBE SAĞDAN BAŞLAR. KATIMIZDA HERKES BU SIRAYA GÖRE DİZİLİR. SADECE ÜÇLERİN EN YÜKSEK RÜTBELİSİ RESULÜMÜZ MUHAMMED OLDUĞU HALDE O SOLDADIR. SEBEBİNİ YUKARDA SÖYLEDİK. BUNU ZATEN BİLİYORSUN. BUNUN SENİN NEFSİNLE İLGİSİ YOKTUR. EN ÖNDE OLMAN BİZİM VERDİĞİMİZ İMAMLIK YETKİSİYLEDİR. 

Sen  ve  senin  Ruhun  olan  mehdi??  Yani  sen  hem  mehdisin  hem mehdinin  ruhu...Al  sana  teslis...

Muhammed  Raşit  Erol senin baş  yardımcın???  Oysa  hiç  bir yardımı  yok.  Sallamıyor  bile Mehdi  Resul'ü 

''Sen  onların  önündesin  ve  imamsın''  Ama  zinhar  Peygamber  değilsin.  

Aşamalara  devam edelim:

Herhalde  mehdi Resul  İskender  sormuş  Allah'a '' İyi dersin  hoş  dersin  de  benim  mehdi  olduğumun  işaretleri  nelerdir?  

Allah  hemen  cevabı  gödermiş (!)

Kuddusi  Sır  Suresinden:

''ALAMETLERİN KİTAP, TAHT, NUR, SANCAK, KILIÇ’TIR. ''

Kitap  var  mı?  Var: Risalet  Nurları
Taht  var  mı? Var : Bir  mobilyacıdan  alınmış süslü  bir  koltuk
Nur  var  mı?  Var : Kafasının  üzerinde  yanan  daire  şeklindeki  bir  floresan  lamba
Sancak  var mı? Var : İki  metre  bezden  bir  sancak  yapmak  o  kadar  zor mu  yani
Kılıç  var  mı?  Bu  kadar  şey  olur  da  kılıç  olmaz  mı? Kapalıçarşı'da  hediyelik  eşya  satan  dükkanlarda  kıyamet  gibi  kılıç  var.  Tak  birini  beline  olsun  bitsin.

Peki  geri  zekalı  var  mı?  O  da  tonla bu  ülkede. Şu  saçmalıklara  bakıp  da ''  Evet  yaaa  mehdiliğin  bütün  işaretleri  var  bu  mübarekte''  diyen  tonlarca  insan  var.
Komediye  ve  bu  arada   maalesef  sinir  olmaya  devam:

Cebrail  Suresinden (!)

EMİRLERİ DİREKT OLARAK BİZDEN ALMANIN GEREKLİLİĞİNİ ANLADINMI? ŞİMDİ. BİZ SENİ KAİNATA HAKİM TAYİN EYLEDİK. 

Evet,  hazret  bir  aşama  daha  kaydediyor  bu  ayette (!)  Allah,  Fahr-i  Alem  Muhammed  Mustafa'ya  bahşetmediği  bir  lütufla  lütuflandırıp  kendisi  ile  eşit  seviyeye  getiriyor  İskender  el  Ekber'i  ''  Seni kainata  hakim  tayin  eyledik''  diyerek... Mübareği  dünya hakimiyeti de kesmemiş.  Kainata  hakim???  (  Ve  sizler  garanti  Ohaaaaa   diyorsunuzdur  ama  daha  bitmedi  maalesef. ) 

Müslümanların  sabahlara  kadar  ibadet  ve  dua  ettiği  bir  Kadir veya  Miraç  kandili gecesinde  İskender  El Ekber  horul  horul uyuyor.  Normaldir,  yaşlı  başlı  adam  ne  de olsa. Lakinn  üzülüyor  herkesin  ibadet  ettiği  bir  gecede  uyuduğu  için.  Allah'a  sitem  ediyor  ''  Neden  beni  kaldırmadın?''  diye.  Allah  da  hemen  ayeti(!)  patlatıyor:

Marifet  Suresinden (!) 

EY İSKENDER EL EKBER KULUMUZ AKŞAM SENİ NEDEN KALDIRMADIĞIMIZI SORARSIN. BİLKİ BİZ KADİR GECESİ VEYA MİRAÇ KANDİLİ GECESİ ÖZELLİKLE AFFA AİT BİRŞEYLER YAPMIŞ OLANLARI ONLARIN AFLARINI SAĞLAMAK İÇİN KALDIRIRIZ. BÜTÜN GÜNAHLARININ AFFA UĞRADIĞINI DEFALARCA SANA TEKRARLADIK. 

Yani ''  Ulan  küt  kafa !  Ben  sana  kaç  defa  senin  bütün  günahlarını  affettiğimi söylemedim  mi?  Ne  diye  laga  luga  yapıyorsun . Bırak  günahkarlar  düşünsün  sen  ne  diye  üzülüp  kendini  harap  ediyorsun ki''  Diyor. Böylece  anlıyoruz  ki  peygamber  olmayan  ama  sadece  peygamberlere  has  olan  günahlardan  arındırılmışlık ( İsmet  sıfatı)  da  bizim  Mehdi  hazretlerinin  bir  özelliği...Hatta  Allah ona  yine  aynı  surede  ''. HAY OLANLARIN İÇİNDE EN SEVDİĞİMİZ KULUMUZ SENSİN. ZATEN HAY OLANLAR ARASINDA SENDEN DAHA BÜYÜK RÜTBELİ KİMSE YOKTUR''  Diyerek  yaşayanlar  içinde en  yüksek  rütbeye  sahip  olanın  o  olduğunu  işaret  ediyor(!) 

Sen  hem  sadece  peygamberlere  ait  olan  ''İsmet''  sıfatını  çal  hem  de  ''  Peygamberlik  gibi bir  iddiamız yok''  de.  Biz de  sığırız.  Anlamıyoruz  senin  aslında  ne  demek  istediğini(!)

Sonra?

Sonra  yüce  Rabbim  bu  Mehdi  kulunu (!)  mekandan  da  münezzeh  eyliyor.  Yani  onun  için  mekan  diye  bir  kavram  yok.  İstediği  anda  istediği yerde olabilir (!) İnanmıyorsanız  ayete(!)  bakın:

İhsan  suresinden:  

SEN MARİFET SAHİBİ KULUM. TEBŞİR EDERİMKİ TAYYI MEKAN HEDİYE EDİLDİ. BU RABBİNİZ ALLAH’IN KATINDAN BİR İHSANDIR

Tayyi  mekan  olan  olan  sadece  Allah'tır.  Sen  tut   sadece Allah'a  ait  olan  bir  özelliği  kendine  mal  et  sonra  da  ''  Ben  peygamberlik  iddiasında  bulunmuyorum''  de. E  haklı da. Peygamberliği  çoktan  aşmış  vatandaş. Allah'ın  ortağı  olmuş (!) direkt  olarak 

Bu  arada  hemen  belirtelim  ki  Allah  dilediğinde Peygamberlerini  de  tayyi  mekan  eylemiştir. Mesela  Hz.  Muhammed'in  Miraca  yükselmesi  bir  mekandan münezzehliktir  ama  Yüce  yaratıcı  Hz.  Muhammed  dahil  hiç kimseye  İskender  Evreneosoğlu  gibi  sınırsız  bir  tayyi mekanlık  özelliği  vermemiştir. Hiç  birine  '' Sen  tayyi  mekansın''  dememiştir.

Yüce  Allah  Bir  başka  surede(!)  bakın  neyi  açıklıyor: 

Tayyi  Mekan  Suresi:

EY İSKENDER EL EKBER HAZRETLERİ KULUMUZ EVET SEN HAKİKİ BİR HAZRETSİN. BOZOKLU HAN BİR VELİ İDİ VE SENİN CEDDİNDİR, SEYYİDDİR. SENDE SEYYİDSİN 12İNCİ İMAMSIN, SON İMAMSIN, O DA İMAMDI.

Allah  bir  kuluna  niçin  ''Hazretleri'' desin  ki? Hz.  Muhammede  bile  pek  çok  ayette  o  kadar  seslenmiş  ama  her  defasında  '' Ya  Muhammed''  demişken  İskender  kim  oluyor  da  ona  '' Ey  İskender  el  Ekber  Hazretleri Kulumuz''  diye  hitap ediyor? Bir  vezir,  padişaha  ''Efendimiz  Hazretleri''  der  ama  bir  padişahın  vezirine ''  Vezirim  Hazretleri''  dediği  görülmüş  şey midir? 

Son  aşama: 

Bu  aşamaya  geçmeden  önce  sorumu  sorayım:  Kaadir-i  Mutlak   kime  denir?  Yani  mutlak  kudret  sahibi?

''Allah'a  denir ''  Dediğinizi  duydum  sanki. Evet,  doğrudur.  Kadir-  Mutlak  olan  sadece  Allah'tır.  Ama  gelin  görün  ki  Risalet  Nurları  adlı ve Allah  tarafından  indirilen(!)  Kitap  öyle  demiyor.  Ya  ne  diyor:  Buyurun...

Kaadir-i  Mutlak Suresinden (!)

SEN SENİ KAADİRİ MAHLUKTAN KAADİRİ MUTLAKA ÇIKARAN BU TASARRUFUMUZU BÜTÜNÜYLE YAŞAMAKTA OLDUĞUN HALDE KİBİRLENMEDİN

Kaadir-i  mahluktan  Kaadir-i  Mutlak  payesine  yükseliyor (!)

Adam  resmen ''  Ben  Allah'ım''  diyor  ama  milleti  ürkütmemek  için  de  ''  Peygamberlik  diye  bir  iddiamız  yoktur.''  Demeyi  ihmal  etmiyor. 

Ha  bir  de  bu Risalet  Nurları  adlı  kitapta bilimsel (!)  ayetler  var  ki  evlere şenlik. 

''ŞEYTAN  SENİN  VOLTAJINA  DAYANAMAZ ''

Bunlardan  sadece  biri...Hazretin  nasıl bir  voltajı  varsa  artık  ateşten  yaratılmış  olan  şeytanı  bile  cayır  cayır  yakıyor.  Şeytan  bile  o  voltaja  dayanamıyor.  Mübarek  tek  başına  Türkiye'nin  elektrik  enerjisini  karşılayacak  durumda  ama  onu  tanımadığımız  için  de  kızgın  bize. Hani  kendisini  bir  tanısak  anında  enerji  ihtiyacımızı  karşılayacak.  Hatta  onun  voltajı  sayesinde doğal  gaza  bağımlı  olmaktan  da  kurtulacağız  ama  çok  nankörüz.  Onun  mehdiliğini  kabullenmiyoruz. (  Kabul  edenler  maalesef   çok  fazla  değil.) 

Newton'u  mezarında  ters  döndürecek  bir  ayet(!)  bile  var.  

-----------------------------------------------------------------------------------

Eh  artık  bu  mübareğin  Beyt-i  dosttan  Ehli-  beyte  nasıl  sıçradığını  anlatmanın  da  zamanı  geldi  değil  mi?  

Gelecek  bölümde  bahsettiğim  bilimsel (!)  ayetlerle(!)  birlikte  bu sayfada  olacak  inşallah. 

NOT: Resme  dikkatli  bakarsanız  İskender  Evrenosoğlu'nun  Fatiha  Suresini  bile  nasıl  kendi  çıkarı  için  çarpıttığını  açıkça  görebilirsiniz. 

( Mehdi'nin(!) Birini Tıktık Kodese De Ötekini Ne Yapacağız? - 3. Bölüm - başlıklı yazı Sami Biber tarafından 21.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu